Weiner’in Nedensellik Başarı Kuramı
Weiner (1985) Heider’in teorisini genişleterek “nedenleri”, içselden dışsala, duruktan duruk olmayana ve kontrol edilebilirden kontrol edilemeyene doğru sınıflandırmıştır. Aşağıdaki tabloda bu nedensellik yükleme sınıfları örneklerle özetlenmektedir (Beck, 2004; 332–333):
- İçselden dışsala atfetme. De Charms (1968) içsel-dışsal ayrımı, kendisinin ifade ettiği esas (origins) ve piyon (pawns) terimleriyle ortaya koymuştur. Kimi insanlar faaliyetlerini kendilerinin başlattıklarını hissetmekte ve kendi ceza ve ödüllerinden kendileri sorumlu olmaktadırlar (içsel nedensellik yükleme). Diğer bazı insanlar ise kendilerini satrançtaki piyonlar gibi hissederek, az bir özgürlüğe sahiplerken, sahip oldukları bu sınırlı özgürlükleri daha güçlü dış kaynakların hizmetinde yer aldıklarını düşünmektedirler (dışsal nedensellik yükleme). Bir kişi başarı için içsel nedensellik yükleyebilir, örneğin “Ben pek çok yeteneğe sahibim ve sıkı çalışırım”. Diğer taraftan, bir başka insan, başarısızlık için dışsal nedensellik yükleyebilir, örneğin, “kötü bir şansım vardı” ya da diğer bazı kontrol edilemeyen durumlar.
- Duruktan duruk olmayana doğru atfetme. Bir kişi başarıyı, yeteneğe (ki bu göreceli olarak kişisel özelliğe dayanır) ya da çabaya (daha çok değişkenlik gösterebilir) atfedebilir. İşin güçlüğü duruk (değişmez) olarak tanımlanır, fakat şans duruk değildir. Örneğin, “testte zorlandım çünkü çok zor bir konudan geldi” (işin zorluğu) ya da “sadece doğru konuyu çalışmadım (şans).
- Kontrol edilebilenden kontrol edilemeyene doğru atfetme. Çaba eksikliği ve hasta olma, başarısızlık için içsel ve değişmeyen nedenlerdir, fakat ikisi arasında açık bir fark vardır. Çaba eksikliği kontrol edilebilir olarak düşünülürken (“daha sıkı çalışabilirdim”), hastalık ise kontrol edilemez konumdadır (“soğuk algınlığımı sınav günü atlatamadım”).
Bu nedensel unsurlar iki boyut üzerinde sınıflandırılabilir. İlk boyutta nedensel unsurlar, dışsallık/içsellik açılarından farklılaşmaktadır. Yetenek ve çaba, insanın içinde yer alan ve kendisinden kaynaklanan bir unsur olmasından dolayı içsel olarak düşünülürken işin zorluğu ve şans ise, insanın dışında gelişen ve bu yüzden de dışsal neden olarak düşünülmektedir. İkinci bir boyutta nedensel unsurlar, zamandaki sabitliği açısından farklılaşmaktadır. Yetenek ve işin zorluğu, zaman içinde değişim göstermemesi yüzünden (eğer aynı işe kalkışılmış) ise duruk (değişmez) olarak değerlendirilmekteyken çaba ve şans, zamanla değişmesi nedeniyle büyük derecede duruk olmayarak düşünülmektedir (Bar-tal, 1978; 260).
Buraya kadar anlatılanlar başarı sonucuyla ilişkilendirildiğinde, başarının yüksek yetenek ve/veya çabaya bağlanabilmesi, başarısızlığın ise yetenek azlığı ve/veya çaba eksikliği nedenine bağlanabilmesi düşünülebilir (Weiner, 1972; 204). Bu durumda başarıları içsel nedenlere, başarısızlıkları da dışsal nedenlere bağlayarak açıklamak, gelecekteki başarı beklentilerinin arttırmaktadır. Wilmar Schaufeli (1988), iş bulamamalarını dış nedenlerle açıklayan işsiz insanların iş bulmada başarı şanslarının daha yüksek olduğunu göstermiştir. Aynı şekilde Martin Seligman (1991) yaptığı birçok çalışma sonucunda, ‘yenilgi kötü şansa bağlıdır ve bu, çaba ve yeteneklerle giderilebilir’ gibi olumlu düşünme biçiminin daha fazla başarı, sağlık ve iyi bir ruh halini beraberinde getirdiğini göstermiştir (Kağıtçıbaşı, 1999; 244).