Knowledge Shapes Truth
“Yeryüzündeki insan sayısı kadar gerçek vardır” der Guy de Maupassant. Ve her gerçeğin arkasında onu yorumlayan, şekillendiren ve hatta onu dönüştüren bir ‘bilinç’ mevcuttur. Dolayısıyla yaşamda gerçek dediğimiz şey, bakış açımıza göre biçim alan bireysel bir algılama tarzıdır. Bu subjektif algıyı belirleyen ise yaşam boyunca edindiğimiz ‘bilgi’lerdir. Gerçeği algılayışımızı etkileyen ve onu belirleyen ‘bilgi’nin edinilmesinde birinci unsur kültürel ve toplumsal koşullandırmalardır. İçinde bulunduğumuz toplumun ve kültürün içinde şekillenir ve kalıplara gireriz. Dolayısıyla olaylara ve durumlara, o bakış açısından bakmaya alışırız. Dünyaya açılan penceremiz haline gelirler zamanla.
Being Western, Eastern, Turkish, Muslim or Buddhist directly affects our perception of the world. Because all these determine our process of making sense of the experiences we live. As different consciousness structures under each identity, we look at the situation we call 'reality' from different angles. Therefore, it becomes impossible to speak of an impartial, pure reality.
Bilginin insanı özgürleştirdiği çağlardan bilginin insanı tutsak ettiği bir zamana gelmiş bulunmaktayız. Günümüzün bilgi ve iletişim çağında, bilgiyi artık olduğu gibi toplamak ve kullanmak yerine bilgiyi süzgeçten geçirip, öz ve sağlıklı bilgiye ulaşmak önemli hale gelmiştir. Özellikle de bilginin hangi kaynaktan ve bizlere ne şekilde geldiğinin farkında olmak gereklidir. Günümüzde bize yönelik yapılan bilgi transferinde büyük olasılıkla bizi belirli bir şekilde düşünmeye, yaşamaya ve harekete geçirmeye yönelik “sistematik bir amaç” bulunmaktadır (bu yazıda bile 🙂 O nedenle bize ulaşan hemen her bilgiye daha şüpheci ve daha dikkatli yaklaşmamız gerekmektedir.
Another reason why knowledge shapes the perception of reality is the academic education process we have been through. For example, the structural differences in Western and Eastern worldviews also determine their educational processes. This leads to different perception and interpretation of reality. RE Nisbett explains this situation in his book titled “Geography of Thought” as follows: “A person with a Western way of thinking perceives an event according to a cause-effect (determinism) relationship and as a series of linear lines (linear). There is a tendency to simplify, abstract, and classify the cause of an event or behavior. As a result, this systematic way of thinking of the West makes it difficult to see "holistic" and develops a one-sided way of thinking.
Knowledge shapes and transforms reality. Sometimes it makes simple things very difficult to understand. What shapes and recreates reality is learned knowledge that shapes our thinking. The story "Stove" is a good example in expressing how knowledge affects our interpretation of reality.
A delegation of physicists, mathematicians, chemists, geologists and anthropologists is on site for a research. Suddenly it rains. They took refuge in the nearby home of a land. The host leaves a little to offer them something. All the attention is focused on the stove. The stove is 1 m from the floor. up to the top, on the stones lined up below. A discussion ensues as to why the stove might have been set up like this.
The chemist: "The man lowered the activation energy by raising the stove, so he aimed to burn it more easily."
Physicist: “The man must have wanted to raise the stove so that the room heats up faster through convection.”
Geologist: “Since this is a region of tectonic activity, it aimed to reduce the possibility of fire by making the stove collapse on the stones in case of an earthquake.”
The mathematician: “He set the stove in the geometric center of the room, thus ensuring that the room was properly heated.”
Antropolog: “Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş olmalı”, der.
Meanwhile, the owner of the house comes in and they ask him why the stove is up. The man replies: "The pipe was not enough, sir!"
Tayfun Topaloğlu
References: Richard E. Nisbett (2003) “Düşüncenin Coğrafyası” Varlık Yayınları, İstanbul.