Bağışıklık Sistemini Güçlü Tutmanın Yolları
İnsan sağlığı açısından bağışıklık sisteminin güçlü olması çok önemlidir. Bu sadece bugünün güncel sorunlarından birisi olan Corona virüsü için değil, diğer pek çok ölümcül hastalığın önüne geçmek açısından da önemlidir. Bağışıklık sistemini güçlendirmek için yapılacak şeyler pek çok faktörün bileşkesinden oluşmaktadır. Hem kaliteli bir yaşam için hem de hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi ve uygulanması gereken adımları sizler için derledik.
Uykunuza Özen Gösterin:
Düzenli ve kaliteli şekilde alınan uyku, sadece günlük yaşamın değil, bağışıklık sisteminizin de en önemli yapı taşıdır. Geceleri karanlıkta uyurken salgılanan melatonin hormonunun, hücresel yenilenmeyi sağlamasından ötürü yaşlanmayı geciktirdiği ve kanseri önlediği biliniyor. Ancak bu hormon sadece gece 23.00 ile 05.00 (en yoğun 02.00-04.00) saatleri arasında salgılanıyor. Melatonin ışığa duyarlı olduğu için, karanlıkta daha yoğun şekilde salgılanıyor; bu yüzden özellikle kapkaranlık bir ortamda uyunması gerekiyor. Işıklı dönemin uzaması veya aniden ışığa çıkılması melatonin üretimini durduruyor. Televizyon karşısında, gece lambasında veya loş ışık ile uyumak bu hormonun salınımını olumsuz şekilde etkiliyor. Özellikle çocukların sağlıklı gelişimi açısından da bu hormonun önemli bir yer tuttuğu belirtiliyor. Görme engelli kişilerde kansere yakalanma riskinin diğer kişilere oranla neredeyse sıfır olmasının sebebinin de melatonin hormonunun bu kişilerde fazla salgılanması olarak gösteriliyor.
“Kimi hasta olmak ister, kimi şifa bulmak ister. İstemesini bilene, vermesini de bilirler.” Yunus Emre
Ayrıca uykudan önce yapılan belirli aktiviteler de uykunun kalitesini etkilemekte ve sabahları daha yorgun şekilde uyanılmasına sebep olabilmektedir. Bu anlamda özellikle strese, üzüntüye ve öfkeye neden olan filmleri, haberleri takip etmekten uzak durmak gerekmektedir. Uykudan önce aşırı alkol, sigara, kahve veya çay tüketilmemeli ve de ağır egzersizler yapılmamalıdır. Hemen uykudan önce mideyi yoracak yemekler yemekten ziyade, muz veya badem gibi küçük atıştırmalar kaslarınızı gevşetmekte, papatya çayı veya ılık bir süt içmek ise bedeni rahatlatarak rahat bir uyku çekmenizde yardımcı olmaktadır.
Sağlıklı ve Dengeli Beslenin:
Yeterli sıvı tüketimi özellikle beyin sağlığımız açısından oldukça önemlidir. Günde en az 2 litre su tüketilmelidir. Ne var ki asitli içecekler ve çay tüketimi su ihtiyacınızı ikame etmemektedir. Günlük yeterli düzeyde sıvı almayan kişilerde beyin fonksiyonları yavaşlarken karar alma mekanizması zayıflamaktadır. Bu durum uzun süreye yayıldığında, vücutta sıvı eksikliğine bağlı olarak organ yetmezlikleri baş göstermektedir.
“Bırak yiyeceğin ilacın olsun ve ilacın yiyeceğin olsun.” Hipokrat
Yiyecekleri mevsiminde tüketmenin yanında, katkılı, işlenmiş yiyeceklerden ve asitli içeceklerden uzak durmak gerekmektedir. Salam, sosis, sucuk, pastırma, donmuş gıdalar, beyaz ekmek, şeker, tatlı, çikolata gibi yiyecekler kısa vadede olmasa da uzun vadede, hücrelere zarar vererek kanser gibi ölümcül hastalıklara davetiye çıkarmaktadır. Yaşlanma hızlanırken, hücrelerin yenilenmesi de yavaşladığı için bağışıklık sistemi zayıflamaktadır Örneğin bu durumu denize atılan çöpler gibi düşünebiliriz. Deniz, belli bir miktar çöpü kendi kendine temizleyebilmektedir. Ancak bu kirlenme, sürekli ve yüksek miktara ulaştığında, deniz kendini temizleyememekte ve kirlilik yüzünden canlı organizmalar ölmektedir. (Bkz: Beyin Gücünüzü Artıran Besinler)
Mental Sağlığınıza Önem Verin:
Güçlü bir bağışıklık sistemi için, olumlu bir ruh halinde olabilmek çok önemlidir. Bunun için günlük yaşam içinde olumlu duyguları daha fazla deneyimlemek gerekirken, olumsuz duyguları daha az deneyimlemek veya bu duygularla baş etmenin yollarını bulmak gerekmektedir. Ayrıca kendinizi pozitif tutmanızı ve stresle baş etmenizi sağlayacak eğitimler almak, kitaplar okumak, çeşitli eğitici ve eğlendirici aktivitelere katılmak uzun vadede bağışıklık sisteminizi güçlü tutmanızı kolaylaştıracaktır.
Kendinizi iyi hissettiğinizde vücudunuzda mutluluk hormonları salgılanır. Moraliniz bozuk olduğunda vücudunuz dopamin eksikliği çekiyor demektir. Dopamin, bir şeyi yapabilmemiz için bizleri motive eder. Dopamin hormonunu normal düzeyde tutabilmek için hareket etmeli, deniz ürünleri, fındık ve fıstık tüketmeliyiz. Mutluluk hormonunun özünü oluşturan serotoninin eksikliğinde depresif, huzursuz ve sinirli bir ruh hali içine gireriz. Endorfin ise vücut tarafından üretilen en güçlü uyuşturucudur. Doğal afyon (morfin) olarak da ifade edilir. Mutlu bir haber aldığınızda salgılanan endorfin, rahatlık ve keyif gibi olumlu duygularla ilgilidir. Endorfin salgısının artması için uygulanabilecek en etkili yöntemse spor ve egzersiz yapmaktır.
Pozitif ve İyimser Düşünün:
Dr. Masaru Emoto’nun araştırmalarıyla bulguladığı gibi, olumsuz düşünceler %70’i sudan oluşan bedenimizde olumsuz etkilere neden olurken, olumlu düşünceler daha güçlü ve sağlıklı olmamıza katkı sağlamaktadır. En iletken maddelerden birisi olan suyun, enerji aktarımı çok kolaydır. Olumsuz enerji, olumsuz düşünce ve duygulardan beslenir. Sürekli hale gelmiş olumsuz ve kötümser düşünme yapısı, uzun solukta bağışıklık sistemimizi zayıflatarak hastalıklara yakalanma riskimizi artırmaktadır.
Kaygı ve Endişelerle Baş Etmenin Yolları / İyimser Düşünme Teknikleri
Üzüntüden ve Kronik Stresten Uzak Durun:
Yapılan araştırmalar, 2-3 yıl süresince kronik strese maruz kalan insanların IQ seviyelerinde belirgin düşüşler yaşandığını göstermektedir. Kronik stres; beyin fonksiyonlarına zarar vermesinin yanında, vücudumuzda kalp-damar hastalıkları ve tümörlerin oluşması için de uygun ortamı yaratmaktadır. Stresle baş etmek adına Stres Yönetimi bölümümüzdeki içeriklere göz atmanızı öneriyoruz.
Düzenli Egzersiz ve Spor Yapın:
Mental ve fiziksel sağlık aslında birbirinden kesin sınırlarla ayrılan alanlar değildir. İkisinden birinde yaşanan bir sağlık sorunu kısa zamanda diğerinde de kendisini gösterecektir. Dolayısıyla bahsedilen her bir konuda dengeli bir gelişim içinde olmamız gerekmektedir.
Modern hayat bizleri hareketsiz ve durağan bir yaşama zorlasa da, günlük egzersizler yoluyla sağlıklı kalabilmeyi başarabiliriz. Yüzmek, bisiklete binmek, koşmak her zaman mümkün olmasa da tempolu bir yürüyüş yaparak daha aktif bir yaşam geçirebiliriz. İşleyen demir ışıldar misali, spor yaptığımızda, kaslarımızı kullanarak onların güçlü kalmalarını sağlarız. Böylece yaratıcı enerjimizi aktif olarak dengeleriz. Ayrıca bu sırada su, toprak ya da bitkilerle temas ediyor olmak da üzerimizdeki negatif enerjiyi boşaltmakta faydalı olacaktır. Bunun yanında modern yaşamın stresiyle baş etmekte yoga, meditasyon gibi aktiviteleri düzenli şekilde yapıyor olmak da sağlıklı kalabilmek açısından büyük fayda sağlayacaktır.
e-motivasyon.net ekibi
Kişisel Enerji Yönetimi: Enerjimizi Korumanın ve Yükseltmenin Yolları
