Man in the Dominion of Objects
Sahip olduğumuz nesnelerin, zamanla bize sahip olmaya başladıklarını hiç fark ettiniz mi? İlk önce yaşamımıza sessizce girerler, sonrasında yavaş yavaş bize hakim olmaya ve yaşamımıza yön vermeye başlarlar. Bizim için büyük anlamlar taşıyan bu nesneler, kimi zaman bir sevgilinin armağanıdır, kimi zaman da baba yadigarı eski bir saat. Ne olursa olsun, her şeyden çok değer veririz onlara, bazen kendimizden bile çok..!
Alacağımız yeni ayakkabı, sevdiğimiz kahverengi pantolona uygun olmalıdır, gideceğimiz yerde arabamıza uygun bir park yeri bulunmalıdır, çocuğumuzun yeni okulu evimize yakın olmalıdır. Tatile çıktığımızda çiçeklerimize su dökecek birisi ayarlanmalıdır. Her biri masum görünen bu isteklerin görünmeyen kahramanı nesnelerdir.