Sen uykudayken bile zihnin çalışmaya devam ediyor. O uyku nedir bilmiyor. Yetmiş yıl, seksen yıl boyunca hiç durmadan çalışıyor. Oysa zihni istediğinde açıp, ihtiyacın olmadığında kapatmak mümkün; buna meditasyon diyoruz. İki bakımdan faydalı bu: Hem sana daha önce hiç yaşamamış olduğun bir huzur ve sessizlik verecek, hem de zihninin gevezeliği yüzünden şu anda mümkün olmayan bir şekilde kendinle tanışmanı sağlayacak. Zihnin seni şimdiye kadar hep meşgul tuttu.
İkinci olarak da zihnini dinlendirecektir. Ve zihni dinlendirebildiğimizde o daha iyi çalışma, daha zekice işleme kapasitesine kavuşacaktır. Böylelikle iki yönden, hem zihin hem de varlık yönünden kazanç sağlamış olacaksın, sadece zihnin işleyişini nasıl durduracağını, ona nasıl, “Bu kadar yeter; artık uyu. Ben uyanığım merak etme” diyeceğini öğrenmen gerekiyor.
Zihni yalnız gerektiğinde kullan, o zaman taze, dinç, enerji dolu olacaktır. O zaman söylediğin her söz de kupkuru değil, hayat dolu, yetkinlik dolu, hakikat ve samimiyet dolu ve muazzam derecede anlamlı olacaktır. Aynı sözcükleri kullanıyor bile olsan, zihin dinlenmekle öylesine güç toplamış olacak ki, her sözcük alev alev tutuşacak, güçle dolup taşacaktır.
Dünyada karizma olarak bilinen şey, rahatlayarak, enerjinin toplanmasına izin vermesini bilen bir zihinden başka bir şey değildir. O konuştuğu zaman şiirdir, ilahidir; konuşurken delil göstermesine, mantıklı olmasına gerek yoktur-yalnızca kendi enerjisi insanları etkilemeye yeter. Ve insanlar asla onun ne olduğuna tam olarak parmak basamasalar da, karizma diye bir şeyin varlığının daima farkında olmuşlardır.
Sana karizmanın ne olduğunu söylüyorum, çünkü bunu kendi deneyimimden biliyorum. Gece gündüz çalışan bir zihin güçsüzleşmeye, donuklaşmaya, etkisini yitirip, geride kalmaya mahkumdur. O olsa olsa işe koşulur olabilir. Sebze almaya gittiğinde işe yarar. Ama bundan fazla bir gücü yoktur. Böylelikle karizmatik olabilecek milyonlarca insan zayıf, etkisiz, herhangi bir yetkinlik veya güçten yoksun olarak kalır.
Eğer bu mümkünse -ki mümkün- zihni sessizleştirip, onu yalnızca gerektiğinde kullanırsak, o zaman o büyük bir gücü de beraberinde getirecektir. O kadar çok enerji toplamıştır ki, sarf ettiği her sözcük doğrudan kalbine gider.
İnsanlar karizmatik kişiliklerin bu zihinlerinin hipnotize edici olduğunu düşünürler, ama onlar hipnotize edici değildir. Onlar öylesine güçlü ve tazedir ki, onlar için her dem bahardır.
Öz olan tek şey meditasyondur, o özün ta kendisidir. Ondan hiçbir şeyi kesip atamazsın. Ve o sana iki dünyayı da sunar. Sana öteki dünyayı- tanrısal olanı, ilahı dünyayı- olduğu gibi, bu dünyayı da sunar. O zaman artık yoksul değilsindir. Bir zenginliğe sahipsindir, ama bu maddi değildir. Zenginliğin birçok çeşidi vardır ve parası yüzünden zengin olan kişi zenginliğin en alt kategorisine aittir. Şöyle söyleyeyim: Maddi zenginliğe sahip kişi, zenginlerin en fakiridir. Fakirlerin tarafından bakıldığında ise en zengin fakirdir. Yaratıcı bir sanatçının, bir dansçının, bir müzisyenin tarafından bakıldığında en fakir zengindir. Ve nihai uyanış söz konusu olduğunda ise ona zengin bile denemez.
Meditasyon sana kendi özünün dünyasını sunarak seni son noktada zengin edecektir. Aynı zamanda göreceli olarak da zengin olacaksın, çünkü bu zihninin gücünü, sahip olduğun yetenekler yönünde serbest bırakacak.
Kendi kişisel deneyimime göre, herkes belli bir yetenekle doğar ve o yeteneği sonuna kadar yaşayamadığı taktirde içinde bir şeyler daima eksik kalır. O, bir şekilde orada olması gereken bir şeyin yokluğunu her zaman hissedecektir. Zihnine rahat ver, onun buna ihtiyacı var! Ve bu çok basit: Yalnızca ona tanık ol. O zaman o sana bu iki şeyi de sunacaktır.
Zihin yavaş yavaş sessiz olmayı öğrenir. Ve sessizlikten güç aldığını bir kez kavradığında, artık onun sözcükleri yalnızca sözcük olmaktan çıkıp, şimdiye kadar hiç sahip olmadıkları bir geçerlilik ve zenginlik kazanarak, dümdüz, ok gibi hedefe gideceklerdir. Mantığın engellerinin yanından geçip, kalbin ta kendisine ulaşacaklardır.
İşte o zaman zihin sessizlikten gelen muazzam gücün elinde iyi bir uşağa dönüşür.
O zaman varlık efendidir ve efendi zihni gerektiğinde kullanıp gerekmediğinde kapatabilir.
Osho – “Ruh Eczanesi: İnsan Ruhuna Özel Reçeteler”