Yaşamdaki en büyük risk; hiçbir riske girmemektir… Gülmek; aptal gibi görünme riskini göze almaktır… Ağlamak; duygusal olarak nitelendirilme riskini göze almaktır… Duygularını açıklamak; gerçek kişiliğini gösterme riskini göze almaktır… Bir başkasına elini uzatmak; bağımlı olma riskini göze almaktır.. Düşünceleri ve düşleri bir topluluğa sunmak; saf yürekli olarak nitelendirilme riskini göze almaktır… Sevmek; karşılığında sevilmeme riskini göze almaktır… Yaşamak, ölme riskini göze almaktır… Umut etmek; umutsuzluğu denemek ve başarısızlık riskini göze almaktır.
Sevginin, duvarlardan daha güçlü olduğunu söylediler. Tek umudum da bu. Öyleyse güçlü ama sevecen ellerinle yık bu duvarları. Sevecen ol; çünkü içindeki çocuk çok duyarlıdır ve duvarların gereksiniminde büyümez.
Too often we underestimate the power of a touch, a smile, a word, a listening ear, a kind word, or the smallest act of caring. All of these have the potential to change our lives.