Etrafındaki Sınırlar Gerçek mi?
Etrafındaki sınırlar gerçekten sana mı ait? Yoksa onları kafanın içine birileri mi yerleştirdi? Yaşamda bizi sınırlayan pek çok şey aslında gerçekten bize ait değil. Onlar, ailemiz, yakın çevremiz ya da toplum tarafından zihnimize işlenen hayali engellerden ibarettir.
Farkında olmadan bu sınırların içinde yaşamaya çalışırız. Tıpkı videodaki böceğin etrafına çizilen çizgileri gerçek sanması gibi dışına çıkamaması gibi. Çizginin fiziksel bir gücü yoktur ama böcek yine de dışına çıkamaz. Elbette biz insanlar böceklerden daha yüksek bir bilince sahibiz. Ama çoğu zaman biz de hayali engellere takılıp kalıyoruz. O sınırları sorgulamadan, gerçek sanarak yaşıyoruz. Gerçek sandığımız sınırlar içinde yaşamaya alışıyor ve bunların gerçekliğini pek sorgulamıyoruz. Oysa bu engellerin çoğu, korkularımızdan ve bize öğretilmiş inançlardan ibarettir.
instagram.com/drtayfuntopaloglu
İşte gerçek özgürlüğün ilk adımı, bu sınırların gerçek olmadığını fark etmekle başlar. Cesaretle adım attığımızda ise, farkındalığımız eyleme dönüşür. Sorgulamayla başlayan farkındalık, cesaretle eyleme dönüştüğünde bu hayali duvarların aslında sadece zihninde var olduğunu görürsün.
Sokrates’in dediği gibi: “Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.” Kendine öğretilen tüm sınırları sorguladığında, çoğunun sana ait olmadığını fark edeceksin. Cesaretle üzerine gittiğinde ise, sınırlarının ötesinde yepyeni bir hayat seni bekliyor olacak.
Yaşamı gerçekten zengin kılan işte budur: Özgürce yaşayabilmek. Her türlü sınırlamadan özgürleşmek… Tek bir soruyla başlayan bu değişim, tüm yaşamı dönüştüren mucizevi bir etki yaratacaktır. Şimdi bu soruyu kendine sormanın tam zamanı: Etrafındaki sınırlar gerçek mi?


