2012 senesinin 2 Mart günü Afrika’da ilginç bir olay yaşandı. Lawrence Anthony adında bir çevre korumacı, Afrika’da yaşadığı evde ani bir kalp krizi geçirerek vefat etti. Fillerle iletişim kurabilmesiyle, kontrol edilemez derecede agresif filleri sakinleştirmesiyle bilinen Anthony, birçok filin hayatta kalmasını sağlamıştı. Arazilerine girdiği için, veya saldırdığı için insanlar tarafından vurulan filler, Anthony sayesinde sakinleşmiş ve insanlar için herhangi bir ‘tehdit’ olmayı bırakmışlardı.
Şaşırtıcı olan olay ise, Anthony’nin ölümünden 12 saat sonra yaşandı. Evine, kurtardığı fillerden bir grup tek sıra halinde yürüyerek geldi. 12 saatlik mesafeden geldiği sanılan bu filler, 2 gün boyunca evinin etrafında kaldılar. Bir gün içerisinde başka bir yerden bir fil sürüsü daha geldi, onların da katettiği mesafeye bakıldığında, yola Lawrence Anthony’nin öldüğü an çıktıkları anlaşıldı.
Bu iki fil sürüsü, kendilerine bakan, iletişim kurabildikleri, sevdikleri insanın ölümüne yas tutmaya gelmişlerdi. Filler, ölüme yas tutan ender hayvanlardan biridir ve ölü fil gördüklerinde kendi gruplarından olsun olmasın, yas tutar, bedeni açıkta kaldıysa üzerini dallarla ve yapraklarla örterler. Aynada kendilerini tanır ve suyu daha sonra içebilmek üzere çukurlara gömerler. Filler inanılmaz bir hafızaya sahiptirler.
Fillerin Anthony’nin öldüğünü nasıl anladıkları ise bir soru işareti. Ancak anlaşılan o ki, bağlantı kurdukları bir kalbin durduğunu kilometrelerce öteden hissedecek kadar hassas canlılar.