Yapay Zeka ile Geleceğin Yaşamı ve Mesleklerin Geleceği

Yapay Zeka ile Geleceğin Yaşamı ve Mesleklerin Geleceği

Bilim Kurgu Filmlerinin Işığında Geleceğe ve Mesleklerin Geleceğine Dair Öngörüler

Bir düşünün 2150 yılındayız ve bambaşka bir dünyaya gözlerinizi açmışsınız. Bilincinizi kopyalamışlar ve sonsuz uykunuzdan uyanmışsınız. Böylesi bir durum bilim kurgu filmlerinden bir sahne gibi görünse de yapay zeka teknolojisinin potansiyelini düşündüğümüzde pek de imkansız bir şey değil.

Yapay zekanın hızla gelişmesiyle birlikte, gelecekte insan yaşamında büyük değişimlerin olacağı kesindir. Bu değişimler, birçok alanda etkilerini gösterecek ve insanların yaşam tarzlarını, iş hayatlarını ve toplumsal ilişkilerini derinden etkileyecektir. Çok değil, belki bir nesil sonra yapay zekaya tamamen entegre olmuş bir yaşamdan söz edeceğiz.

Tarih boyunca önemli icatlar ve keşifler insanlığın gelişimine büyük ivme kazandırdı. İnsan uçmak için yaratılmamış olsa da uçağı icat ederek gökyüzünde süzülmeyi ve uzaya çıkmayı başarmış, sınırlı düşünme kapasitesine rağmen bilgisayarı ve interneti icat ederek devasa projelere imza atmıştır.

Günümüze kadar bilginin paylaşım hızı arttıkça teknolojik gelişmeler de ivme kazandı. Bilginin eskime ve yenilenme hızı bundan 20 yıl öncesinde 4 yılda birken, günümüzde ise aylara inmiş durumda. Yapay zekanın bugünkü gelişim hızını düşündüğümüzde, teknolojik yenilikler geometrik bir hızla artacaktır.

Yapay zekanın en iyi aleti tasarladığı, en verimli makineyi ürettiği ve bir fabrikayı baştan sona inşa ettiği bir dünya düşünün… Bunun etkileri neler olabilir? Böylesi bir durum, insanların büyük kısmının işlevsiz hale geldiği bir dünya ortaya çıkarabilir. Dünyanın ne yöne evrileceğini tahmin etmek zor olsa da bazı şeyleri öngörebilmek mümkündür. Bunun için bilim kurgu filmlerinden, fütürist kitaplardan ve düşünürlerin görüşlerinden faydalanabiliriz.

youtube.com/tayfuntopaloglu

Geleceğin Yaşamını Öngörmek

Yapay zeka ve robotik teknolojiler geleceği nasıl şekillendirebilir? Bu konuda birbirine zıt iki dünya görüşü var. Distopik bir gelecekte, her şeyin daha kötüye gittiği bir dünya resmedilirken, ütopik bir gelecekte nispeten insanlık daha iyi bir dünyaya doğru gelişim sergiliyor.

Bu iki dünyayı resmederken sinema filmleri bizlere ışık tutabilir. Özellikle bilim kurgu sineması bu konuda geniş bir vizyona ve araçlara sahip. Sektördeki ana akımları ve trendleri takip ederek geleceğe dair önemli ipuçları elde edebiliriz

Bilim kurgu sineması ana konular itibariyle insansı robotları, sanal gerçekliği ve uzay temalı filmleri konu alıyor. Kimi zaman bunları korku temasıyla birleştirerek seyirciyi ekrana çekmeyi başarıyor. Bazı filmlerde ise bu üç temanın birlikte işlendiğini görüyoruz. Alt başlıklarda yine yapay zekayla ilişkili olarak tematik konuların öne çıktığını söyleyebiliriz.

Bilim kurgu filmleri geleceğin yaşamını öngörmekte güçlü bir vizyona sahip. Öyle ki, günlük yaşamda karşımıza çıkan yeniliklerin pek çoğu, yıllar öncesinde bilim kurgu filmlerinde kendisine yer buluyor.

Aya seyahati konu alan ilk filmin 1902 yılında çekildiğini düşünürsek filmleri takip etmekte ne kadar haklı olduğunuzu görebiliriz. Aya Seyahat adlı bu filmin senaryosu, dönemin iki popüler romanı olan Jules Verne’nin Ay’a Seyahat’inden ve Herbert George Wells’in Ay’daki İlk İnsanlar romanından esinlenilerek kurgulanmıştır.

Geleceği öngörmek açısından sinema sektörünü ciddiye almak gerekir. Çünkü çoğu filmin arka planında alanında uzman yüzlerce çalışan ve akademik danışman yer alıyor.

Gelecekteki teknolojinin nereye evrileceğini paranın ve sermayenin, yani teknolojik yatırımların hangi yöne akacağı belirleyecektir. Son iki büyük dünya savaşının teknolojik gelişmeleri nasıl belirlediğini hatırlamaya çalışalım. Bugünün dünyasını şekillendiren bilgisayarların ve internetin ortaya çıkması bile, savaş dönemi ihtiyaçlarının bir sonucudur.

Son yıllarda insanlık en savaşsız dönemlerinden birini geçiriyor. Lokal savaşlar olsa da dünyanın tekrar bir savaş dönemine girmesi teknolojik yatırımların yönünü belirleyecektir. Böylesi bir durumda yapay zekanın gelişim süreci savaşları kazandıracak yönde olacaktır. Ancak diğer senaryoda, bu teknoloji insanlığın gelişimi için kullanılacaktır.

Yapay Zekanın Gelişimi Meslekleri Nasıl Etkileyecek?

Yapay zekanın gücü birkaç farklı özelliğine dayanıyor. Öncelikle çok boyutlu verileri analiz edebilmesi, kendi kendine öğrenebilmesi ve yaratıcı çözümler üretebilmesi bunların başında geliyor. Bu açıdan yapay zekanın, teknoloji odaklı pek çok mesleği baştan sona dönüştüreceğini öngörebiliriz. Ancak bu etkinin sonuçları ilk başta, sağlık, finans, yazılım, mühendislik, eğitim gibi başlıca sektörlerde daha hızlı ve daha dramatik boyutlarda olacaktır.

Bilginin eskime hızı, zaman içinde o kadar artacak ki, bildiğimiz mesleki eğitim anlayışını baştan sonra yenilemek gerekecektir. Özellikle üniversite eğitim programları köklü bir şekilde değişecek, 4-5 yıla yayılmış geleneksel eğitim anlayışı zamanla işlevsiz hale gelecektir. Mesleki eğitim programlarının kısa zaman içinde yapay zeka temelinde yeniden yapılandırılması gerekecektir.

Yakın bir zamanda şöyle bir senaryonun gerçekleştiğini görürseniz hiç şaşırmayın. Üniversiteye yeni başlayacak birisi, ortalama bir eğitim dönemi sonunda, yani 4-6 yıllık bir zaman içinde mesleğinin tarihe karıştığına şahit olabilir. Veya okulda öğrendiği bilgilerin mezun olduğunda artık mesleğini icra etmesinde bir yarar sağlamadığını acı bir şekilde öğrenebilir. Bu durum elbette pek çoğumuza ütopik görünebilir. Ancak teknolojinin geldiği aşama, böylesi senaryoların ortaya çıkması için oldukça güçlü veriler sunuyor.

Yazının Devamı ve Daha Fazlası için Videoyu İzleyiniz

Tayfun Topaloğlu

Tüm Video Eğitimler

Yapay Zeka Konulu En İyi Sinema Filmleri

Zihinsel Ferahlık İçin Bu Tekniği Uygulayın

Yapay Zeka Teknolojisinin İnsan Hayatını İyileştirme Potansiyeli

Özgüven Geliştirmenin Yolları