Samuray ve Bilge

Cüsseli ve ihtişamlı bir samuray, köyün bilge kişisine gider ve ona “Bana cennet ve cehennemin doğası hakkında bir şey söyleyebilir misin?” diye sorar.

Roshi başlar; “Senin gibi sersemin, pisin, serserinin birine neden böyle bir şeyden bahsedeyim ki?” Samurayın yüzü kızarmaya başlar, tüyleri diken diken olmuştur. Roshi umursamadan devam eder; “Senin gibi aşağılık bir böcek neden böyle bir şeyi bilmek istiyor ki?” Samurayın canına tak etmiştir. Kılıcını çeker ve Roshi’nin kafasını koparmak için kaldırır. Roshi tam o anda şöyle söyler; “İşte bu cehennemdir”. Aslında hassas bir insan olan Samuray o anda ne demek istendiğini anlar. O kendi cehennemini yaratmıştır ve kendisi de yarattığı cehennemin derinliklerindedir. Karanlık ve sıcak olan cehennem, nefret, kendini savunma çabası, öfke ve alınma ile doludur. Öyle ki az kalsın bu yaşlı adamın başını kesebilirdi. Gözlerine yaşlar dolar ve ağlamaya başlar. Sonra ellerini bir araya getirerek ustaya duyduğu şükranı belirtir. Roshi o anda “İşte bu da Cennettir” der. Cennet ve cehennem, siz neredeyseniz oradadır.

Pema Chödrön