Kalbe Giden Yol

William Holman Hunt’un “The Importunate Neighbour” (Israrcı Komşu) isimli tablosu.

 

Resimdeki adam eski sayılabilecek bir kapıyı yumrukluyor. Kendinden bezmiş, yorulmuş bir vaziyette kapının açılmasını bekliyor. Gece yarısı belli ki onun bir gidecek bir yeri yok. Çıplak ayakla gelmiş, üzerinde ise sadece bir entari var. Belki o eve sığınmaya gelmiş, ana yoldan ayrılıp uzunca bir süre yürümüş belki. Ancak kapıyı açamıyor; çünkü kapının bir kolu yok. Sadece içeriden açılması gerek o kapının. Taş duvarlardan içeriye giremez, pencere yok.

Orada yapabileceği tek şey kapının açılmasını beklemek. Resmin sol tarafında bir anne ve bir yavru köpek özel bir kaptan su içiyor. Kapının hemen yanında bir bank var, temiz bakımlı bir bank. Kapının diğer tarafında ise bir süpürge görüyoruz. Köpeklerin bile su içmesi adamın çaresizliğini biraz daha arttırıyor. Adam belli ki yorgun, belki dinlemeye ihtiyacı var; ama yan taraftaki ahşap koltuğa oturmuyor. O içeriye girmek istiyor ve kapı açılmıyor; çünkü o sadece içeriden açılır. Davetsiz bir misafir giremez asla. Orası insanın yüreğidir ve ne kadar isterseniz isteyin daha ileriye gidemezsiniz. Bir kapı da bahçenin girişinde yer alıyor. O kapı açık, isteyen herkes girebilir belki. Ancak içeriye doğru uzanan yol biraz dar, ağaçlarla çevrili. Yoldan içeriye doğru baktığımızda orada köpekler var ve bir tehdit oluşturuyorlar. Yoldan içeriye doğru yürümek biraz cesaret istiyor; ama yolda karşılaşabileceklerini göze alan herkes girebilir. O bahçedeki ahşap sandalyeye herkes oturabilir. Ancak içeriye herkes giremez.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir