Voohooana yerlilerinden birisi, batılı bir antropoloğa, “2+2=5” der. Antropolog merakla bu sonuca nasıl ulaştığını sorar. “Sayarak elbette.” der yerli. “Önce bir ipe iki düğüm attım. Sonra başka bir ipe iki düğüm daha attım. İki ipi birbirine bağladım, beş düğüm etti.”
***
Bob, hasta babasının ölümünden sonra muazzam bir servete konacağını öğrenince bu servetin tadını birlikte çıkarabileceği bir kadın bulmaya karar verir. Bir gece bekarlar barına gider ve orada hayatında gördüğü en güzel kadınla karşılaşır. Kadının güzelliği nefesini kesmiştir. Yanına gider, sıradan biri gibi görünüyor olabilirim der, ancak babam bir-iki hafta içinde ölecek ve bana yirmi milyon dolar bırakacak. Kadın çok etkilenir ve o gece bardan Bob’la birlikte ayrılır. Üç gün sonraysa Bob’un üvey annesi olur.
***
Bir kadın, bir adama, kendisine domuz dediği için hakaret davası açmıştır. Adam suçlu bulunur ve tazminat ödemeye mahkûm edilir. Dava bitiminde adam yargıca, “Yani ben artık Bayan Harding’e domuz diyemeyecek miyim?” diye sorar.
“Öyle.” der yargıç.
“Peki, bir domuza Bayan Harding diyebilir miyim?”
“Tabii.” der yargıç. “Herhangi bir domuza Bayan Harding” diyebilirsiniz.
Adam bunun üzerine Bayan Harding’e bakar, “İyi günler dilerim, Bayan Harding.” der.
Daniel B. Klein