Siz hiç terk edildiniz mi? Terk edilmenin verdiği inanılmaz üzüntünün altından kalkabilmek ve kendini tekrar toplayabilmek gerçekten zor bir süreçtir. İlişkisi olan herkes potansiyel bir terk edilendir diyerek bu yazıyı dikkatle okumanızı öneriyoruz. Çünkü siz de bir gün terk edilebilirsiniz.
Alexander Pope “aşkın ne kadar da geniş bir belleği vardır” derken terk edilenlerin acısına mı gönderme yapmıştı acaba? Kadın ya da erkek olmanız fark etmez. Terk edilmenin bünyedeki etkisi oldukça benzerdir. Terk edilmenin etkisi cinsiyete göre değil, kişinin partnerine olan tutkusu ölçüsünde hissedilir. Genelde terk edilen hazırlıksız yakalanan taraftır. Çünkü aşkının yoğunluğundan yaklaşan acı sonu görememiştir. Çünkü aşk onun iki gözünü de kör etmiştir.Terk edilmenin acısına tuz biber eken şeyse, kişinin bir başkası için terk edilmesidir. İşin içine nefret ve intikam duyguları da karışmıştır artık. Zavallı egosu zarar görmüştür terk edilenin. Genelde dışarıdan bir desteğe mutlaka gereksinim duyulur. Bu destek yakın bir dosttan gelebileceği gibi profesyonel birisinden de gelebilir. Kişi hislerini paylaşmak ister dostlarıyla ama genelde yaşananları hatırlatmaktan başka bir işe yaramaz.
Aşağıda belirtilenler terk edilmenin acısını hafifletmek ve kişinin kendisini yeniden toparlamasına yardımı olacak, etkisi kanıtlanmış yöntemlerdir. Ancak bunlar bir zincirin halkalarına benzer. En zayıf halkası kadar güçlüdür ve her biri dikkate alınmalıdır. Bununla birlikte, her insanın deneyimleri özel ve biriciktir. Bu nedenle bu çözümlerin genel geçer olduğu akıldan çıkarılmamalıdır.