Sürekliliğin Gücü
“Taşı delen, suyun gücü değil, damlaların sürekliliğidir.”
Bu söz, yalnızca güzel bir metaforu değil; aynı zamanda uzun vadeli başarının doğasını anlatan yalın bir hakikati anlatır. Hani bazı sözler vardır, içini açtığınızda bir evren çıkar ya karşınıza. İşte bu da onlardan biri. İlginçtir ki, bu sözü sadece zihinsel bir kavram olarak değil, gözle görülebilen somut bir gerçeklik olarak deneyimleyebileceğimiz bir yer var: Kanada’nın British Columbia eyaletindeki Capilano Suspension Bridge Parkı. Bu parkta yer alan bir kaya parçası, bize bu oluşumun nasıl gerçekleştiğini tarihsel olarak gözlemleme şansı sunuyor. Buna göre, su damlalarının kaya üzerindeki yıllar süren aşındırıcı etkileri 15, 25 ve 50 yıllık dilimlerde açıkça görülmektedir.
instagram.com/drtayfuntopaloglu
Sürekliliğin Mucizevi Gücü
Capilano Parkı, gökyüzüne uzanan dev sedir ağaçlarıyla ve yüzyıllardır değişmeyen doğal yapısıyla adeta zamanın ruhunu taşıyan bir orman katedrali gibi. Parkın derinliklerinde, taşların üzerine uzun yıllar boyunca damlayan suyun izlerini görebileceğiniz özel bir alan bulunur. Burada, kayaların üzerinde adeta sanat eseri gibi şekillenmiş izler vardır. Damlalar… Sessiz, sabırlı ama inatçı. Gün gelir taşı deler, formunu değiştirir ve geride bir iz bırakır. Tıpkı hayatın bizi şekillendirmesi gibi.
Bu doğal oluşumlar, insan gözünün alışkın olduğu hızlı değişimlere değil, yavaş ama kararlı bir dönüşümün izlerine sahiptir. Oradaki her oyuk, her iz; yılların, hatta yüzyılların sabrıyla oluşmuştur.
“Bir günde yapabileceklerimizi abartıyoruz ve birkaç günde yapabileceklerimizi küçümsüyoruz.” John C. Maxwell
Motivasyon, çoğu insanın sandığı gibi bir ateşleme düğmesi değildir. Tam tersine, sürekli beslenmesi gereken, zaman zaman sönmeye yüz tutan ama yeniden kıvılcımlanabilen içsel bir enerjidir. Ve işte tam bu noktada süreklilik devreye girer.
Bir hedefe ulaşmak, Capilano’daki su damlaları gibi bir ritme, bir istikrara, bir devamlılığa ihtiyaç duyar. Hedeflerin gerçekleşmesini sağlayan şey, bir kerelik büyük çabalar değil; her gün atılan küçük ama anlamlı adımlardır. Bir paragraf daha yazmak, bir müşteriyle daha görüşmek, bir kez daha deneyip ‘evet’ diyebileceğin şeye alan açmak… Süreklilik, irade kasını güçlendirir. Günlük küçük çabalar, zamanla karakter inşa eder. Ve karakter, uzun vadeli başarıların görünmeyen altyapısıdır.
“Zamana bir kere hakim oldunuz mu, insanların bir yıl içinde yapabileceklerini gözlerinde ne kadar büyüttüğünü, buna karşılık on yıl içinde yapabileceklerini nasıl da azımsadıklarını anlayacaksınız.” Anthony Robbins
Başarı, Bir Kaya Parçasını Şekillendirmek Gibidir
Bugün başarılı olarak gördüğün insanlar, belki sadece görünen son damlayla şekillenmiş gibi duruyor. Ama gerçek bu değil. O son damla sadece görünür olanı tamamladı. Altta sabırla çalışan, yılmadan akan binlerce damlanın sonucuydu o “bir anda oluşmuş” gibi görünen şey.
Capilano Parkı’ndaki taşlar bize sadece doğayı değil, insan ruhunu da anlatır. Çünkü her birimiz kendi içimizde birer kaya parçası taşıyoruz. Hayallerimizi, hedeflerimizi, dönüşmek istediğimiz “gelecekteki ben”i oluşturacak şekilsiz taşlar… Ve bu taşları yontacak olan şey, dramatik kararlar değil; günlük tutarlılıkla yapılan küçük seçimlerdir.
O yüzden başarıyı hızda değil, istikrarda aramalıyız. Motivasyon anlık bir kıvılcım olabilir ama başarı, damla damla biriken emektir.
Tıpkı Capilano’daki gibi.
Taşı delen suyun gücü değil…
Yılmadan, yorulmadan akan damlaların sürekliliğidir.
