Sadece sevgiyi tut içinde, diğerlerini bırak gitsin… Sevginin gücünü deneyimlemek, yaşamı daha güzel hale getirmenin yanında, muazzam bir motivasyon enerjisini de açığa çıkarmaktadır… İşte bu bölümde anlatacaklarım, mucizevi bir yaşam enerjisi olan sevginin motive edici gücüyle ilgilidir…
Yaşamda her şey sevgiyle ilgilidir. Yaşamın kaynağında ve özünde sevgi vardır. Temelinde sevgi olmayan hiçbir şey sonsuza kadar süremez. Sevginin diğer tarafında ise “korku” yer almaktadır. Korku da güçlü bir motivasyon kaynağıdır ve temelde bizleri hayatta tutmaya yarar. Ancak sevginin gücü ise bize hayatta olduğumuzu hissettirir.
Her ikisi de yeri geldiğinde güçlü bir motivasyon kaynağı olsa da sevginin motivasyon gücü daha sürdürülebilir, daha insani ve çok daha manevidir. Korkunun bir motivasyon aracı olarak kullanılması, kısa vadede pratik sonuçlar yaratsa da uzun solukta daha büyük sorunlara neden olma potansiyeli taşımaktadır. Sevgi en doğal ve en güçlü motivasyon kaynağıdır. Sevdiğimiz sürece, bir şeyleri severek yaptığımız sürece, her şey çok daha kolaydır. Sevgiyle imkansız görülen şeyler bir şekilde mümkün hale gelebilir.
Sevgi söz konusu olduğunda motive olmak için ekstra çok az şeye ihtiyaç vardır. O nedenle, motivasyonun doğal gücünden yararlanmak için tüm hayatımız boyunca sevdiğimiz şeyleri yapmanın ya da yaptığımız şeyleri severek yapmanın yollarını aramalıyız. Çünkü motivasyon söz konusu olduğunda sevginin ikamesini bulabilmek neredeyse imkansızdır.
Sevgi dolu bir insan, aynı zamanda hastalıklara ve sorunlara karşı da daha dirençlidir. İnsan, hayatında sevgiyi daha fazla deneyimledikçe, fizyolojik ve psikolojik olarak daha güçlü hale gelir. Bu insanlar için her şeyin yolunda gideceği anlamına gelmez elbette. Ama, zorluklarla baş etmek adına sevgiyi içlerinde taşıyanların daha fazla enerjilerinin olacağı da bir gerçektir.
Sevginin motive edici gücü, çalışma yaşamımız için de hayati bir öneme sahiptir. Sevdiği işi yapacak kadar şanslı olanlar, Tanrısal bir kutsanmışlığın enerjisini içlerinde hissederler. Bilimsel yazında bu durum AKIŞ içinde olmayı ifade eder. Akış; insanların bir etkinliğe, kendilerini başka hiçbir şeyi umursamayacak kadar kaptırmaları demektir.
Yaptığımız işi sevmenin sağladığı enerjinin, iş motivasyonu açısından eşdeğeri neredeyse yoktur. Sevdiğiniz bir işi yapıyor olmanın mutluluğu, tüm zorlukların üstesinden gelen muazzam bir çabasal enerjiyi ortaya çıkarır.
Konfüçyüs der ki; eğer sevdiğin işi yaparsan bir gün bile çalışmış sayılmazsın. Günümüzde sevdiği işi yapanların birçoğu, bunu yaşayabilmek için öncesinde yüksek bir bedel ödemek durumunda kalabiliyorlar. İşte bu bedeli ödemeye istekli olan ve bunun için gerekli fedakarlığı yapabilen her insan mutluluğu eninde sonunda kendi hayatında resmedecektir.
Sevdiği işi yapanlar, ayrıca hayatlarında muazzam bir enerjiden de tasarruf ederler. Yapay ve geçici mutluluklara fazla para ve zaman harcamadıkları için keyif aldıkları şeyi yapmaya daha çok imkan yaratabilirler. İşlerini yaptıkça mutlu olan bu insanlar, mutlu oldukça da işlerini daha iyi ve daha etkili bir şekilde yapabilirler.
İnsanların pek çoğu, maalesef bu ilahi hediyenin faydasını göremeden hayat boyu çalışmak zorunda kalır. Bu durumdaki kişiler için yapılacak en iyi şey, işlerini olabildiğince keyifli hale getirmek ve işlerinin kendi hayatlarına olan pozitif katkısına odaklanmaya çalışmaktır. Ayrıca, işlerinin sağladığı faydaları sürekli olarak kendilerine hatırlatmalı ve tüm bu süreçten keyif almanın bir yolunu bulmalıdırlar.
Kaynak: Motivasyon Dahisi / Tayfun Topaloğlu