Hikayeni Değiştir, Dünyan Değişsin

Hikayeni Değiştir, Dünyan Değişsin... Burada hikayelerin eşsiz gücünden bahsediyor ve hikayemizi daha güçlü bir hale getirmenin yollarını ele alıyoruz.

Hikayeni Değiştir, Dünyan Değişsin. Bu video eğitimde, hikayelerin eşsiz gücünden bahsederken kendi hikayemizi daha güçlü bir hale getirmenin yollarını ele alıyoruz.

Hikayeni Değiştir, Dünyan Değişsin

İçimde dışarı çıkmak isteyen bir şey vardı. Ben onu yaşıyordum yalnızca. Neden böylesine güçtü bu? Hermann Hesse, hayatıma yön veren kitabı Demian’a bu cümleyle başlar. İyi hikayeler, güzel melodiler gibidir. Sürekli beynimizde döner durur ve onları seslendirmek için yanıp tutuşuruz. Her birimiz kendi hayat hikayemizin baş yazarı ve aynı zamanda baş kahramanıyız.

Kim olduğumuza dair sahip olduğumuz bu hikayeler, bizlerin yaşamdaki yerini belirleyen önemli faktörlerden birisidir. İşte yaşamda istediğimiz şeyleri elde etmenin yolu, bu hikayeleri güçlü ve değerli bir hale getirmekten geçiyor.

Hayat hikayeniz, bir kitap haline gelseydi, onu okumaktan zevk alır mıydınız? Yoksa sıkılıp bir kenara mı bırakırdınız. Ya da bir filme çevrilseydi, o filmi izlemek ister miydiniz? Güzel olan şu ki, bu hikayeniz hala yazılmaya ve yaşanmaya devam ediyor. Ve bunun nasıl sona ereceği büyük ölçüde size bağlı.

Bu video eğitimde, hikayelerin eşsiz gücünden bahsederken, kendi hayat hikayemize küçük bir bakış atıyor ve onu daha güçlü bir hale getirmek için neler yapabileceğimizi ele alıyoruz.

youtube.com/tayfuntopaloglu

Hikayelerin Gücü

“Hikayeleri anlatanlar dünyayı yönetirler.” der Hopiler. Dünya kendi etrafında döndüğü gibi, hikayelerin etrafında da dönüyor. Araştırmalar bizlere bilginin sıradan bir şekilde verildiğinde beynin yalnızca iki bölgesinin aktif hale geldiğini, ama hikaye şeklinde iletildiğinde ise yediden fazla bölgenin aktifleştiğini gösteriyor. Güçlü bir hikaye, aklın ve kalbin sınırlarını kolayca aşarak değişime ve dönüşüme yol açabiliyor. Tıpkı bir Truva Atı gibi.

Troy filminde savaş meydanında yenilmeyen Truvalıların, zekice kurgulanan bir hikayeye nasıl mağlup oldukları anlatılır. Buna göre, büyük bir yenilginin ardından tahtadan devasa bir at figürü inşa eden Yunan askerleri, bunu Truva surlarının önüne bırakıp gözden kaybolurlar. Bu durumu Tanrılara sunulan bir armağan olarak gören Truva kralı bu atı içeriye almalarını emreder. Ancak atın içinde düşmanın en iyi askerleri saklanmıştır. Kısa zamanda işgal edilen Truva kenti, büyük bir yıkıma uğrayacaktır. Tarihe geçen bu olay hikayelerin muazzam gücüne iyi bir örnek oluşturur.

Dünyada iyi bir hikayeden güçlü hiçbir şey yoktur. Onu hiçbir şey durduramaz. Hiçbir düşman onu alt edemez. Game of Thrones

Hikayeler gerçekliğe açılan pencereler gibidir ve çoğu zaman gerçeğe nereden baktığımızla şekillenir. Her bakış açısının doğruluk payı olsa da, hikayemizin güçlendirici mi, yoksa zayıflatıcı mı olduğu her şeyden daha önemlidir. Kendimize dair anlattığımız hikayeler bizleri güçsüzleştiriyor, zayıflatıyor veya demoralize ediyorsa, işe yarar değildir. Bunların bir an önce değiştirilmesi ve dönüştürülmesi gerekir.

Güçsüzleştirici hikayelerin bazı ortak özellikleri vardır. Genellikle içlerinde yenilgiler, talihsizlikler ve haksızlıklardan fazlasıyla bahsedilir. Bu hikayelere inandığımızda, o hikayenin içine hapsolduğumuzu hissederiz. Böylesi bir kurgunun üstüne yeni ve güçlü bir hayat inşa etmeniz pek mümkün değildir. Zaten en zor değişenler, kimlik boyutunda sahip olduğumuz hikayelerdir.

Kim olduğumuzu anlatan bu hikayeler, içselleştirdiğimiz düşünce ve inançların birer yansımasıdır. Çoğu zaman bunları küçüklükten itibaren ailemizden alır ve yaşam boyu kullanmaya devam ederiz. Güçlendirici hikayeler genellikle, ne kadar değerli, güçlü ve çalışkan olduğumuzla ilgili pozitif önermeler içerir. Eğer bunlara sahipsek, çok şanslıyızdır. Ama değilsek, bir ömür boyu hak ettiğimizin daha azıyla yetinmek durumunda kalabiliriz.

Etkin bir yaşam “güçlendirici” ve “ilham verici” hikayelerden meydana gelir. Elbette içlerinde hüzünler ve sorunlar yer alacaktır. Ama hikayenin bütünü, onların üstesinden nasıl geldiğimizi anlatır. Onların içinde mazeretleri ve bahaneleri pek bulamazsınız.

“Hayat bir hikayedir. Ve bir insanı sevmek, onun hikayesini sevmek demektir.” Martin Heidegger’in bu sözü insanları birer hikaye olarak görmemize olanak sağlar. O halde bu sözden şu anlam da çıkarılabilir: Eğer birisini sevmiyorsak, belki de onun hikayesini sevmediğimiz içindir. Zaten en derin manada, insanları birbirine yakınlaştıran şey, biraz da benzer hikayelere sahip olmaları değil midir?

Bizler, yaşamak için kendimize hikayeler anlatırız. Joan Didion

Guguk Kuşu’nun yazarı Ken Kesey “Gerçeklerin canı cehenneme! Bizim hikayelere ihtiyacımız var.” diyerek hikayelerin önemini vurgular. Çünkü, gerçeklerle uğraşmak biraz sıkıcıdır. Ve çoğu zaman aradığımız şey, gerçekler hakkındaki ilginç hikayelerdir.

1- Hikayenizi Adlandırın

Hayatımızda amaçladığımız gerçek bir dönüşüm için, kendimize hiç durmadan anlattığımız hikayeleri gözden geçirmekle işe başlamamız gerekir. Örneğin hikayenizin başlığı ben bunun için çok yaşlıyım, eğitimsizim, yetersizim ise, bu hikayenin pek de keyifli şekilde ilerlemeyeceğini tahmin edebilirsiniz. Bir şeyi hak etmediğinize dair kendinize anlattığınız tüm hikayeleri bir düşünün. Size en büyük zararı onlar vermedi mi? Sizi harekete geçmekten alıkoymadı mı?

Güçlü bir hikaye oluşturmanın ilk ve en temel adımı hikayenize bir isim koymakla başlar. Bunu bir filmin veya kitabın adı gibi düşünebilirsiniz. Kelimelerin gücünden faydalanın. Buna karar verirken biraz önce saydığımız unsurları göz önünde bulundurmayı ihmal etmeyin. Hikayenizin ismi de sizi motive etmeli ve size güç vermelidir. Belki de hikayenizin önceden belirlediğiniz bir ismi vardır. Eğer yoksa, şimdi tam zamanı olabilir.

2-Yeni Bir Amaç Belirleyin

Yaşam hikayenizin değişime ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız, gerçek bir dönüşümü başlatmanın en iyi yolu geleceğe odaklanmaktır. Geçmişe bir sünger çekerek, tüm enerjinizi gelecekte olmak istediğimiz yöne çevirmeyi deneyin. Yaşamınızda yeni ve güçlü bir amaç belirlediğinizde, yeni bir hikayenin ortaya çıkması kaçınılmaz olacaktır. Tıpkı Japonların belirttiği gibi; müzik değiştiğinde dans da değişir. Bu hedefe ulaşmak için nasıl bir insan olmanız gerekiyor? Hangi inançlara ve alışkanlıklara sahip olmalısınız?. Yeterince güçlü bir amacınız olduğunda, hikayenize uygun bir insan haline gelmeniz kaçınılmaz olacaktır. Zamanınız, paranız ve diğer tüm kaynaklarınız bu yeni hikayeniz içinde yeniden anlam kazanacaktır.

3- Hikayenize Duygu Katın

Yaşam hikayenizde nelerden mi bahsedeceksiniz? Örneğin verdiğiniz bir özgürlük mücadelesi, kişisel korkularınızla yüzleşmeniz veya dünyayı daha yaşanılır hale getirmek için yaptığınız tüm o şeyler yeni hikayenizin konusunu oluşturabilir. Her ne yaparsanız yapın, hikayenizin duyguları harekete geçirdiğinden emin olun. Çünkü insan bir duygular bütünüdür ve hikayeler de gücünü duygulardan alır.

Ernest Hemingway hakkında ilginç bir anekdot anlatılır. Hemingway, bir grup yazar arkadaşıyla öğle yemeği yerken arkadaşlarına, çok kısa bir öyküyle bile, insanları hüzünlendirebileceğine dair bir iddia ortaya atar. Elbette, diğer yazarlar buna inanmazlar. Bunun üzerine Hemingway her birisine masanın ortasına 10 dolar koymasını söyler. Eğer yanılıyorsa aynı miktarı kendisinin ödeyeceğini belirtir. Ancak haklı çıkarsa, bütün parayı alacaktır. Bir mendilin üzerine hızlı şekilde altı sözcük yazan Hemingway, onu arkadaşlarına doğru uzatır. Arkadaşları tek bir kelime dahi etmeden bu parayı ona verirler.

(Satılık: Bebek ayakkabıları. Hiç giyilmemiş.)

Elbette profesyonel bir yazar değilseniz, insanları hüzünlendiren bir hikayenizin olması sizlere pek bir şey kazandırmayacaktır. Hikayenizi güçlü kılan şey, pozitif duygular uyandırmasıdır. Hikayeniz umut vermeli, cesaret aşılamalı, neşe katmalıdır. Akılla ve mücadele gücüyle harmanlanıp insanların kalbinde ve zihninde yer etmelidir.

4- Merak Uyandırın

İyi hikayelerin tümü merak uyandırır. Sonunu heyecanla beklersiniz. Kişisel hikayenizin gücü de merak uyandırmasından gelecektir. Kriteriniz şu olmalıdır: Bunu dinleyen okuyan veya izleyen bir kişi, bu hikayenin sonunu merak etmeli, içinde kendilerine hitap eden bir şeyler bulmalıdır. Harika şeyler yaşayın, içini zenginleştirin ve onu değerli hale getirin. Onu güzelleştirmek için elinizden geleni yapın. Bunu bir yaşam tekniği olarak da görebilirsiniz: Nasıl mı? Mesela, bir günü ele alın. Bugünü hikayeleştirmeye değer kılacak neler yapabilirsiniz? Onu unutulmayacak bir hale getirmeyi deneyin. Hatalar yapın. Ve sonrasında bunlardan çıkardığınız harika derslerden bahsedin. Başınızdan geçen enteresan bir olaydan sonra hayata nasıl da farklı baktığınızı anlatın. Geçirdiğiniz bu dönüşüm esaslı bir merak uyandıracaktır.

Kendisi büyük bir hikaye anlatıcısı olan Osho, konuşmalarını hikayelerle süslerdi: Nasreddin Hoca’dan anlattığı bir fıkra oldukça manidardır. Nasreddin Hoca, su dolu bir kova içine olta salıp balık tutmaya koyulmuş. Oradan geçen birisi: “Kaç tane yakaladın Hoca?” diye sorunca: “Sen dokuzuncusun” diye yanıtlayıvermiş.

Ne gülüyorsun?! Anlattığım senin hikayen! Horatius

Nüvit Osmay’ın “Düşünce Atlası” eserinde şu hikayeden bahsedilir: Eski Hint hükümdarlarından biri, devrinin tanınmış bir bilginine “İnsanlığın Tarihi” adlı bir yapıt yazmasını emretmiş. Bilgin on yıl çalıştıktan sonra yazdıklarını develere yükleyerek saraya getirmiş. Hükümdar bu muazzam yükü görünce şaşırmış ve bilginden bunları özetleyerek daha ufak bir yapıt meydana getirmesini istemiş. Bir yıllık bir çalışmadan sonra iki ciltle bilgin, hükümdarın karşısına çıkmış. Fakat yine vaktinin olmadığını söyleyen hükümdar, ondan yapıtını daha fazla özetlemesini istemiş. Ertesi gün bilginin sunduğu kağıt üzerinde şu dört kelime varmış: “Doğdular, yaşadılar ve öldüler”

Neyse ki tarihin kendisinden ibaret olduğunu sanan hükümdarların devri artık çok gerilerde kaldı. Artık tarihi değiştiren sıra dışı insanların devrinde yaşıyoruz. Neden siz de onlardan biri olmayasınız!

Hikayelerin gücüyle ilgili sizlere ilginç bir sır veriyim. İyi bir hikaye geleceğinizi tamamıyla değiştirebilir. Ama daha ilginç olan şu ki: Eğer izin verirseniz, hikayeler geçmişinizi de değiştirebilir. Bunun için, sadece yeni ve daha iyi bir hikaye oluşturmanız yeterlidir. Hangi hikayeniz daha güçlüyse, diğerinin yerine o geçecektir.

5- İlham Verin

Güçlü hikayeler bizlere cesaret verir, başarabileceğimize inanmamızı sağlar. Onların içinde korkuya yer yoktur.. Korkuyu alt edişler vardır. Hayatta hiçbir şey, cesur bir insanın hikayesi kadar ilham verici değildir. Kendi hikayemizi güçlendirmek için diğer insanların güçlü hikayelerine ihtiyacımız var. Ve elbette diğer insanların da bizim hikayemize.

Eğer başkasının hikayesini beğenmiyorsan, kendininkini yaz! Chinua Achebe

Ülkemizdeki ilgi çekici hikayelerin başında kurban hikayeleri gelir. Dizilere ve haberlere bir bakın. Sürekli koşulların, adaletsizliğin veya insanların kurbanı olan kişilerin trajik hikayelerinden bahsedilir. Aslında bu hikayeleri dinlediğinizde size hiçbir şey katmadığını, hatta sizden çok şey götürdüğünü fark edebilirsiniz. Size çaresizlik duygusu aşılayan bu hikayeler, belki gerçeklerden bahsediyor olabilir, ama sizin gerçeğiniz olmak zorunda değildir. Sizin hikayeniz çaresizliği değil, çareleri içermeli, korkulardan değil, cesaretten bahsetmelidir. Ve sorunların nasıl da üstesinden geldiğinizi anlatmalıdır. İşte o zaman yaşamaya ve paylaşmaya değer bir şeylerin ortaya çıktığını görebilirsiniz.

6- Sorunları Çözün

Hikayeler, olaylara anlam verme sürecinin eşsiz bir aracıdır. Çoğu zaman soruna yol açan şey, hikayenin kendisinden başkası değildir. Çünkü bizler hikayeleri genellikle sorunlarımıza çözümler üretmek için değil, mazeretler üretmek kullanırız. Hatta bir süre sonra bunlara kendimiz bile inanmaya başlarız. Ve İnancın, bir şeyi tek başına gerçek yapmaya gücü vardır. Hikayeniz, yaşadığınız soruna kalıcı çözümler üretmiyorsa, hala o soruna hizmet ediyor demektir. O yüzden, kendinize ve hikayenize dışarıdan bakabilme farkındalığı geliştirmeniz oldukça önemlidir. (Sorunlarla Baş Etmenin 10 Etkili Yolu)

Joyce Chapman bir sorun hakkında, onu başka birinin hikayesiymiş gibi yazmayı önerir. Böylece yaşadığımız soruna dışarıdan bakabilir ve daha iyi çözümler üretebiliriz. Bugünlerde yaşadığınız bir sorunu ele alın. Bu, yolunda gitmeyen hayatınız, işiniz veya bir ilişkinizle ilgili olabilir. Ve onu sanki bir arkadaşınızın sorunuymuş gibi hikayeleştirmeyi deneyin. Bu bakış açısıyla ürettiğiniz çözümleri yine yazarak not almayı unutmayın.

7- Yaratıcı Olun

Hikayenizi güçlü kılan bir diğer faktör anlatım şeklinizdir. Bir hikayeyi nasıl anlattığınız, hikayenin kendisi kadar önemlidir. Bunda kullandığınız araçlar kadar, yarattığınız atmosfer de belirleyici olacaktır. Sanılanın aksine hikayenizi anlatmanın pek çok yolu vardır. Yazarak anlatmak bilinen en basit yöntem olsa da, hikayenizi video çekerek, fotoğraflayarak, şiir yazarak veya resim yaparak da oluşturabilirsiniz. Yaratıcılığınızı kullanmaya çalışın. Hikayenizi anlatırken şaşırtıcı öğeler kullandığınızda, yarattığınız etkiyi katlayarak artırırsınız. (Yaratıcılık Üzerine En İyi Özlü Sözler)

8- İçten ve Samimi Olun

Hikayenizin gücü inandırıcı ve samimi olmasından gelir. Onu olabildiğince içten biri şekilde anlatın. Kişisel gelişim yazarı Steve Chandler’ın kitaplarıyla ilk tanıştığımda, onun alkolle ilgili yaşadığı sorunlardan bahsetmesi açıkçası garibime gitmişti. Ama sonra onun üç çocuğuyla yapayalnız kalmasına rağmen sorunlarının nasıl üstesinden geldiğini öğrendiğimde hikayesini samimi ve içten bulduğumu hatırlıyorum. İlginç olan şu ki, bizler kendi zayıflıklarımızla ilgili hikayeleri paylaşmaktan pek haz almıyoruz. Kendimizle bile! Ancak ne iş yaparsak yapalım, başkalarının nezdinde güven yaratmak, belki tam da buradan başlıyor: Samimi olmakta.

Bu gibi hikayeler kolaylıkla bir kahramanlık hikayesine dönüştürülebilir. Zaten süper bir insan olmanın pek de ilham verici bir tarafı yoktur. Unutmayın hikayenizin ilk ve belki de tek şahidi sizsiniz. En azından şimdilik. Hikayenizde kendi zayıflıklarınıza yer verin, onlarla nasıl başa çıktığınızı anlatın. İnsan olmanın, hatalar yapabilmenin kırılganlığını gözler önüne serin. Daha sonra, bunlarla nasıl başa çıktığınızı ilam veren bir hikayeye dönüştürün.

9- Hikayenizi Yaşayın ve Yaşatın

Bizler büyük bir hikayenin içinde yaşadığımız gibi, hikayeler de bizim içimizde yaşıyor. Hikayenizi gerçek kılmanın yegane yolu, her gün onu yaşamaya ve yaşatmaya devam etmektir. Hikayenizle güçlü bağlar kurmalı ve onun içinde olduğunuzu her gün kendinize hatırlatacak bir yol bulmalısınız. Bazılarına sıra dışı gelse de, gidip bir dövme yaptırabilir, saçlarınızı kazıtıp imajını değiştirebilirsiniz. Yaptığınız şey ne olursa olsun, yeter ki, her yeni güne uyandığınızda, artık başka bir hikayeye başladığınızı size hatırlatsın.

Unutmayın kendi hikayenizi siz yazmazsanız, onu bir başkası sizin adınıza seve seve yazacaktır. Ancak yazılan bu hikaye sizin pek de hoşunuza gitmeyebilir. Bana göre, başkasının yazdığı harika bir hikayenin figüranı olmaktansa, kendi yazdığınız kötü bir hikayenin baş kahramanı olarak yaşamak her zaman daha iyidir. Harley Davidson da dediği gibi: “Hayatınızın hikayesini yazarken, kalemi başkasının tutmasına izin vermeyin.”

Tayfun Topaloğlu

Tüm Video Eğitimler

 

Kaynakça:

  • Hermann Hesse (2004) Demian, (Çev. Kamuran Şipal), 2. Baskı, Can Yayınları, İstanbul
  • Nüvit Osmay (1994) Düşünce Atlası, Genişletilmiş 2. Baskı, Çark Kitabevi Yayınları, Ankara

Hikayenizi Değiştirin

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir