Bir Sufinin Yolu
Yoldan geçen bir sufi, karanlık bir çukurda korkarak oturan genci fark eder. Ona doğru yaklaşır ve eğilerek, meraklı bir şekilde: “Neden oradasın?” diye sorar.
Sufinin sesiyle irkilen genç, çekinerek: “Çünkü korkuyorum” diyerek yanıt verir.
“Peki neden korkuyorsun?” diye merakla yeniden sorar sufi. Genç adam isteksizce yanıtlar: “Çünkü burası karanlık.”
Sufi tekrar sorar: “Peki neden karanlıktasın?”
Genç adam: “Çünkü içimdeki sevgiyi kaybettim.” diye yanıtlar.
Sufi ona doğru elini uzatarak, “O halde yanıma gel, burası aydınlık!” der.
Biraz tereddüt edip bekledikten sonra, “Hayır yapamam!” der genç adam ve üzgün bir ses tonuyla devam eder: “Ben artık karanlığa alıştım ve korkmaya da!”
Bunun üzerine ona doğru hareketlenen sufi şöyle söyler: “Peki öyleyse… Ben senin yanına geliyorum; ama tüm aydınlığımla!”
Sufinin insanlara dair bildiği bir şey vardı:
Eğer ışığı, insanların önlerindeki karanlığa tutarsanız, size teşekkür ederler. İçlerindeki karanlığa tutarsanız, sizden nefret ederler.
Kaynakça: Tayfun Topaloğlu (2019) Motivasyon Dahisi, Cinius Yayınları, İstanbul.