İşine Karşı Acımasız Olmalısın
Yaptığınız işe karşı acımasız olmalısınız. Çünkü başarılı olmak istiyorsanız, kimse size karşı merhametli davranmayacaktır. Samuel Butler der ki: İşini değerlendirirken ona sanki düşmanın tarafından yapılmış gözüyle bak. Eğer ona hayran olmak için bakarsan kaybolmuşsun demektir. Bu anlamlı söz, öz eleştiri yapmanın ve nesnel olabilmenin önemini vurgulayan derin bir anlayışı ortaya koyar.
Kendimize ve yaptığımız işe karşı acımasız bir gözle yaklaşabilmek kolay değildir. Çünkü işin arkasında yer alan alın terinin ve emeğin değerini ancak bizler bilebiliriz. İnsan doğası gereği, bir işe ya da başarıya çok fazla emek verdiğinde, o işi değerlendirirken duygusal bir bağ geliştirebilir. Ancak, bu durum, kişinin yaptığı hataları veya eksiklikleri görmesini zorlaştırabilir. Bu yüzden, Butler’ın belirttiği gibi işimizi değerlendirirken ona bir düşman gözüyle bakmamız gereklidir. Bir düşmanın bakış açısı, elbette daha sert ve daha eleştirel olacaktır. O nedenle bu değerli şeyi yapabilmek, hatalarımızı görmemize ve kendimizi geliştirmemize olanak tanı ve başarıya kapı aralar.
Eleştirel Gözle Değerlendirmenin Önemi
Kendi emeğine hayran olmak, zamanla kişinin gelişimini durdurabilecek bir tuzağa dönüşebilir. Eğer kişi, yaptığı işe eleştirel bir gözle bakmazsa, hatalarını görmezden gelebilir ve bu durum, onun ilerlemesini engelleyebilir. Bu tuzağa düşmemek için, kişinin kendi işine nesnel ve eleştirel bir gözle bakmayı öğrenmelidir. Bunun ilk adımı, yaptığınız işten bir süre uzaklaşıp eleştirel bir zihin yapısıyla tekrar işin başına geçmektir. İşin boyutuna göre belki birkaç saat, belki de bir kaç gün uzaklaşmak mümkündür. Bu amaçla şu soru bizlere rehberlik edebilir: Bu işin (veya çalışmanın) neresi daha fazla geliştirebilir? Yanıtları tek tek not alarak geliştirme odaklı yeni hedefler belirlemek faydalı olacaktır.
Ayrıca bu noktada sonuçtan çok sürece odaklanmak önemlidir. Eğer sadece sonuçlara odaklanırsak, sürecin içindeki hataları veya iyileştirilmesi gereken noktaları gözden kaçırabiliriz. Bu nedenle, sadece sonuçlara değil, sürecin kendisine de eleştirel bir gözle bakmamız önemlidir.
Hayranlık, Kibir ve Egoyla Baş Etmek
Başarının önündeki en büyük engel, belirli bir yere ulaştıktan sonra ben artık oldum demektir. Bu durum insanın egosunun ve kibrinin esiri haline getirdiğinin en büyük göstergesidir. Halbuki bizim yaptığımız şeyi daha iyi yapabilecek kişiler ve rakipler her zaman olacaktır. Yeterince iyi olduğunu düşünen insanlar bir süre sonra çalışmayı bırakır ve rakipleri tarafından geçilmeye mahkum hale gelirler.
Kişinin kendi işine düşman gözüyle bakması, aslında etkili bir metafordur ve bireyin işine karşı eleştirel bir gözle yaklaşması gerektiğini ifade eder. Pratikte bu, kişinin kendi yaptığı işi bir adım geri çekilerek değerlendirmesi ve bu süreçte kendini bir dış gözlemci olarak konumlandırması anlamına gelir. Bu yaklaşım, yaptığımız işin zayıf noktalarını ve iyileştirilmesi gereken alanları görmemize yardımcı olacaktır.
Sürekli Gelişim İçin Öz Eleştiri Alışkanlığı Kazanmak
Düşman bakış açısı, bireyin sürekli gelişim göstermesi için öz eleştirinin ne kadar önemli olduğunu vurgular. Toplum olarak eleştiriye karşı tahammülümüz oldukça azdır. Çünkü bizim kültürümüzde eleştiri insanları aşağılamanın ve yermenin bir silahı olarak kullanılır. Dolayısıyla eleştiriyi kırıcı olmadan yapıcı ve motive edici bir şekilde dile getirmek geliştirilmesi gereken bir beceridir.
Öz eleştiri, bireysel ve kolektif başarı için vazgeçilmez bir araçtır. Başarıya giden yolda yaptığımız işe karşı nesnel bir tutum takınmak sadece bireyler için değil, aynı zamanda ekipler ve organizasyonlar için de önemlidir. Kendilerini eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirebilen ve bu konuda dışarıdan gelen eleştirilere karşı yapıcı bir tutum sergileyen organizasyonlar kendilerini yenileyecek ve geleceğe taşıyacaklardır. Elbette bu süreçte haksız ve yanlı eleştirilerle başa çıkmak için de güçlü bir tutum sergilemek gerekebilir.
Sonuç olarak, öz eleştiri yapabilmek kişisel ve profesyonel gelişim yolunda büyük bir öneme sahiptir. Kendi işimize eleştirel bir bakış açısıyla yaklaşmak, sadece hatalarımızı görmek için değil, aynı zamanda bu hatalardan ders çıkarıp daha iyisini yapabilmek için de gereklidir. Gerçek başarı, kendimize karşı dürüst olabilmekten ve her zaman daha iyi olma çabasını sürdürmekten geçer. Öz eleştiriyi bir rehber olarak kabul etmek, bizi sıradanlıktan çıkarıp mükemmeliyete doğru yönlendiren bir pusula görevi görecektir.