Hayatın 11 Gelişim Yasası
Hayatın gelişim yasaları, yaşam yolculuğumuzda bizlere rehberlik eden ve karşılaştığımız sorunlara bilgelikle yaklaşmamızı sağlayan varoluşsal ilkelerdir. Analojik olarak baktığımızda yaşamın doğası ile insan doğası arasında büyük bir benzerlik vardır. Makrokozmos olan evren için geçerli olan tüm yasalar, mikrokozmos olan insan için de geçerlidir. Yaşam, sürekli bir gelişim ve değişim döngüsü içinde belirli yasalar etrafında hareket eder. Tıpkı yer çekimi kanunu gibi, bu yasalarla uyum içinde olduğumuzda, yaşam amacımıza doğru daha güçlü bir şekilde ilerler, bu yasalara aykırı bir şekilde hareket ettiğimizde ise, yolculuğumuz boyunca çetin sorunlarla karşılaşırız.
Hayatın tek amacı, bizleri yaşam yolculuğumuzda tam ve bütün hale getirebilmektir. Hayat bu yasalarıyla, yolumuzda daha güçlü bir şekilde ilerleyebilmemiz için, ihtiyaç duyduğumuz nitelikleri geliştirmemizde bizlere rehberlik eder.
İYİLİK YASASI
Başınıza gelen her şey, ya size ders olacak bir iyilik ya da bir iyilik olacak derstir. Polly Berends
İyilik yasası, başımıza gelen her şeyin eninde sonunda bizim iyiliğimize ve hayrımıza olacağını ifade eder. Olan her şey iyidir sözü, tam da bunu anlatır. Karşılaştığımız her talihsizlik, her olumsuzluk, daha geniş açıdan bakıldığında, bizlerin gelişimine ve büyümesine katkı sağlayan durumlardır. Geçmişe dönüp baktığımızda, bunun çok defa doğru olduğunu fark edebiliriz. Talihsizlik veya olumsuz olarak görülen bir durum, ilerleyen bir zamanda bizlere büyük faydalar sağlamış, çok daha iyi şeylere vesile olmuştur. Bu yasanın farkında olarak, sorunlar karşısında boğulmak yerine, onları bir fırsata dönüştürmeyi seçebilir, umut ve sabırla yolumuzda ilerlemeye devam edebiliriz. İyilik yasası aynı zamanda minnettar olabilmenin kapısını aralar. İşler yolunda gitmediğinde bile minnettarlığı tüm kalbinde hissedebilen bir insan, en sonunda bunun ödülünü fazlasıyla alacaktır. John Lennon’ın ifade ettiği gibi: Her şey sonunda iyi olacaktır. Eğer iyi değilse, sonu gelmemiş demektir.
ÖĞRENİM YASASI
Rahatlığın sona erip sıkıntının başladığı yerde, yaşamın bize vermeyi amaçladığı eğitim başlar. Hermann Hesse
“Sana bir şey olmadan önce, başına kaç şey gelmeli?” der Robert Frost. Hayatımız boyunca öğrenemediğimiz dersleri, sürekli tekrar tekrar yaşamak zorunda kalırız. Bu bizleri sonu hep aynı şekilde biten bir hikayenin içine hapsedecektir. Sürekli aynı tür insanlarla karşılaşıp, aynı yollardan geçmek zorunda kaldığımız mutsuz bir hikayenin. Öğrenim yasası, tüm yaşadıklarımıza bilge bir öğrenci gibi yaklaşmamızı salık verir: Yaşadığım bu deneyimden ne öğrenebilirim? Başıma gelen bu olaydan neyi öğrenmeliyim, bu durum kendimde eksik olan hangi yönümü görmemi sağladı? Eğer yaşadığımız olaylardan gerekli dersleri çıkarmaz ve düşünme şeklimizi değiştirmezsek, hayatımız boyunca benzer sonuçları almaya devam ederiz.
DEĞİŞİM YASASI
Yaşamımızdaki sorunların pek çoğu, seçimlerimizin sonuçlarına ve hayatın getirdiklerine direnmekten kaynaklanır.
Değişim, yaşamın kaçınılmaz bir parçasıdır. Canlı olan her şey büyümek, gelişmek ve değişmek zorundadır. Değişimi, hayatın gerekli ve olumlu bir gerçeği olarak kabul ettiğimizde, kendimizi bu değişimin bir parçası haline getirme şansına sahip oluruz. Sonunda ondan faydalanabilir ve hatta ona yön verecek bir vizyonu ortaya koyabiliriz. Değişim yasası, doğru bildiğimiz şeylerin zamanla değişebileceğini, değişmeyen tek şeyin değişimin kendisi olduğunu anlatır. (Heraklitos). Bu yasayla uyum içinde olduğumuzda, işlevsiz düşünce ve tutumlardan kurtulmayı başarabilir, kendimizi sürekli yenileyerek zinde ve taze kalmayı başarabiliriz. Ayrıca bununla değişen şartlara uyum sağlayabilme esnekliğini gösterebiliriz. Şiddetli rüzgarlara maruz kalan ağaçlar esneyerek kendini kırılmaktan korur. Biz insanlar da zihinsel ve fiziksel esnekliğimizi sağlayabildiğimiz ölçüde, zorlu şartlara daha dayanıklı hale gelebiliriz. Yeni bilgilere açık olarak zihinsel esnekliğimizi sağlayabilir, hareketli bir yaşam sürerek de fiziksel esnekliğimizi geliştirebiliriz.
UYUM YASASI
Zihnini boşalt. Su gibi formsuz, şekilsiz ol. Şimdi, suyu bir bardağa doldurursan, su bardak olur. Onu çay demliğine doldur; o zaman su, çay demliği olur… Su gibi ol dostum. Bruce Lee
Doğada her şey bir uyum ve ahenk içinde varlık gösterir. Her şey bir bütünün parçasıdır ve bütüne hizmet eder. Bulunduğu fiziksel çevreyle uyum içinde olmayan her canlı zaman içinde varlığını yitirmeye mahkum olur. Her insan bulunduğu fiziksel çevreyle olduğu kadar, sosyal çevresiyle de uyum göstermek durumundadır. Uyum, bulunduğumuz çevreye adapte olabilme yeteneğidir. Ve zekanın da önemli bir göstergesidir. Uyum yasası, aynı zamanda birlik içinde olmayı, birlikte hareket etmeyi ve bir arada kalarak daha güçlü olabileceğimizi hatırlatır bizlere. Birlik bilinci, tüm dünyanın hayrına yapılan her şeyin arkasında daha büyük bir gücün var olacağını ifade eder. Doğayı yok ederek değil, doğayla birlikte hareket ederek var olabileceğimizi gösterir. Hayattaki amaçlarımıza insanları karşımıza alarak değil, yanımıza alarak daha kolay şekilde ulaşabiliriz. Nehre karşı yüzdüğümüzde değil, nehirle birlikte yol aldığımızda, istediğimiz yöne doğru daha hızlı şekilde ilerleyebiliriz.
SORUMLULUK YASASI
Sorumlu olmak özgür olmaktır. Sorumluluğu başkasına vermek, mahkum olmaktır. Osho
Dünya üzerindeki en yüksek bilince sahip varlıklar olarak biz insanların, tüm yaşama karşı büyük bir sorumluluğu bulunmaktadır. Dünyayı korumak ve onu olduğundan daha iyi bir yer haline getirmekle yükümlüyüz. Bize verilen imkanları, tüm insanların iyiliği ve dünyanın gelişimi için kullanmak durumundayız. Sorumluluğu reddetmek veya göz ardı etmek söz konusu değildir. Elimizdeki imkanlar ne kadar büyükse, sorumluluk düzeyimiz de o ölçüde artmaktadır. Hayatta sorumluluk düzeyimiz arttıkça, etki gücümüz o düzeyde artacaktır. Bu döngüsel ilişki, sorumlu olmakla sahip olmanın güçlü birlikteliğini işaret eder. Hayatın bu yasası aynı zamanda, seçtiğimiz yolun sonuçlarından sorumlu olduğumuzu ifade eder. Bazen kararlarımız, düşündüğümüz veya beklediğimiz gibi sonuçlar doğurmayabilir. Her şekilde bunun sorumluluğunu almaktan kaçınmamalıyız. Hatta bu sonuçları iyileştirme şansına sahip olduğumuzdan dolayı da mutlu olabilmeliyiz.
DENGE YASASI
Akıl ve Tanrısallığın gücü, dengemizde yatar. Albert Pike
Yaşamın özünde denge vardır. Nasıl doğanın dengesi bozulduğunda doğal felaketler ortaya çıkıyorsa, kendi doğamıza aykırı şekilde hareket ettiğimizde, olumsuz sonuçlarla karşılaşmaktan kendimizi kurtaramayız. Aşırıya kaçmak, düşünmek ve davranmak, terazinin diğer tarafında, tersi yönde bir kuvvetin oluşmasına yol açar. Uykusuz kaldığımızda, daha fazla uykuya ihtiyaç duyarız, sürekli almaya odaklandığımızda, onları bir gün sonsuza kadar bırakmak zorunda kalırız. Yaşamdaki her canlı bu ilkeyle uyum içinde hareket etmek zorundadır. Bu dengeyi bozmaya yönelik her girişim, bizleri dengesizliğin olumsuz sonuçlarına maruz bırakacaktır. Yaşamınızda dengenizin bozulduğu alanlara ve zamanlara dikkatlice bakın, orada aşırıya kaçmış bir düşünce, tutum veya bir davranış göreceksiniz. Bu yasaya göre her insan kendi doğal dengesini sağlamakla yükümlüdür. Her şekilde, kendimizi bilerek hareket etmeli ve doğal dengemize zarar verecek girişimlerden kendimizi uzak tutmalıyız.
SÜREÇ YASASI
Bu dünyada ilerleme kaydedenler, adım adım gitmeye konsantre olmuş kişilerdir. Og Mandino
Her varlığın doğmak, büyümek ve gelişmek için belirli bir süreye ihtiyacı vardır. Dünya bugünkü haline 4.5 milyar yılda ulaşmıştır. Tüm yeryüzü milyonlarca yılın sonunda bu hale gelmiştir. Süreç yasası, yaşamdaki her şeyin bir sürecin sonucunda ortaya çıktığını ve bunun farkında olarak sabırla hareket etmemiz gerektiğini ifade eder. Ancak buradaki sabır, pasif ve çaresizce bir bekleyişi anlatmamakta, tersine sonuç odaklı bir eylemi ifade etmektedir. Gerekli sabrı göstermeye istekli olmadığımızda veya sürecin içindeki adımları atlamaya çalıştığımızda, sabırsızlığın olumsuz sonuçlarıyla karşılaşırız.
EYLEM YASASI
Beklersen sadece sana geleni alırsın, ama eğer gidersen istediğin her şeyi.
Tüm evren sürekli bir devinim içinde, sürekli bir hareket halindedir. Hatta cansız varlıklar bile hareket eder. Ancak bir varlığı canlı olarak nitelendiren şey, kendi gücüyle harekete geçme kabiliyetidir. Eylem yasası, istediğimiz tüm sonuçları elde etmenin ilk koşulunun harekete geçmekle elde edileceğini ifade eder. Hareket halinde olmak, bizlere canlı bir varlık olduğumuzu hatırlatır. Çaba ve eylem içinde olduğumuzda, kendimizi çok daha güçlü ve iyi hissederiz. Kendi kontrolümüzdeki şeylere odaklanarak bir şeyler yaptığımızda eylem yasasıyla uyum içinde oluruz. Çaresizliğin verdiği endişe ve üzüntüyle baş etmenin en iyi yolu, o konuda bir şeyler yapıyor olmaktır. Bunu belirli bir düzen içinde ve kararlı bir şekilde sürdürmek içinse disipline ihtiyacımız vardır.
DİSİPLİN YASASI
Diğerlerinden daha akıllı olmak zorunda değiliz. Diğerlerinden daha disiplinli olmak zorundayız. Warren Buffett
Yaşam, görünmez bir disiplin içinde hareket eder. Yaşamdaki her canlı, kendine özgü içsel bir disipline sahiptir. İstisnasız her türden varlık büyük bir görev bilinciyle yaşam amacına doğru ilerlemeye çalışır. İhtiyaç duyduğumuz özgürlüğü ve istediğimiz sonuçları bizlere sağlayacak olan şey disiplin yasasıdır. Hiç usanmadan kararlılık içinde çalışan her insan, eninde sonunda istediği sonuca ulaşacak güce sahiptir. Disiplin yasasıyla ters düşenler, sahip olduğu eşsiz potansiyele asla tam anlamıyla ulaşamazlar. Ve hatta sahip olduğu tüm özgürlüğü zamanla kaybetme riskiyle karşı karşıya kalırlar. Çünkü yaşamda sadece disiplinli olanlar gerçekten özgürdür. Ve sadece onlar çalışarak ve çabalayarak istedikleri sonucu elde etme potansiyeline sahiptir. Disiplin yasası, aynı zamanda bizleri yoldan çıkarabilecek ayartıcılara karşı tetikte olmayı hatırlatır. Onların bizi yolumuzdan alıkoymasına izin vermediğimizde, sahip olduğumuz tüm kaynakları yaşamdaki amaçlarımıza yöneltmemiz mümkün hale gelir.
YARATIM YASASI
Önce farkı yaratırsın, sonra da fark yaratırsın.
Hayatın kendisi üretmek üzerine kuruludur. Bitkiler çiçek açar, hayvanlar ürer ve besin zincirini devam ettirirler. Dünya üzerindeki her canlı bu yaşam döngüsüne üretimle katkı sağlamaktadır. Aslında tüm evrende Tanrı’nın yaratımı halen devam etmektedir. Dünyadaki canlılar aracılığıyla, bu yaratım süreci temsili şekilde sürmektedir. Tüm canlılar arasında insan türü, daha yüksek bilince sahip olması nedeniyle özel bir yaratım potansiyeline sahiptir. Yarattığı teknolojik yeniliklerle dünya üzerindeki gücünü pekiştirmektedir. Yaratım yasası; fark yaratacak ne yapabilirsin; dünyayı daha iyi hale getirmek için neyi farklı yapabilirsin, sorularıyla bizlere rehberlik eder. Yaratıcı enerji, içimizde kendini ifade etmenin eşsiz yollarını aramaktadır. Bu enerjisinin farkında olup onu başarılı şekilde kullanabilen insanlar, hem sağlıklı bir yaşamın kapısını aralamakta hem de bu eşsiz gücün sonuçlarıyla tüm dünyada bir fark yaratmayı başarmaktadır. Ancak bu enerji, insanın içinde çıkış yolu bulamadığında, olumsuz etkilere de yol açabilir. Her insan yaratım enerjisini etkin şekilde kullanmak durumundadır. Bunu olumlu ya da olumsuz şekilde kullanmayı seçmek bizlerin elindedir. Hiçbirimiz sanatsal baş yapıtlar üretmek zorunda değiliz elbette. Ancak yaptığımız en ufak şeylere dahi yaratıcı bir gözle yaklaşabilir ve bu enerjimizi önce kendimizde. sonra da tüm dünyada bir fark yaratmak amacıyla kullanmaya çalışabiliriz.
SEVGİ YASASI
Sevgi, sen ve her şey arasında bir köprüdür. Mevlana
Yaşamın özünde sevgi vardır. Sevgi, tüm yaşamı ve canlıları birbirine bağlayan bir köprüdür. Yaşama sevgi ile bağlandığımızda, yaşama sevincini iliklerimize kadar hissederiz. Sevgiyle yapılan her şey yüksek bir bilinçten ortaya çıkar. Sevgi olmadan yapılan her şey yavan ve eksik kalır. Buraya kadar paylaştığımız tüm yasaları bütünleştiren ve aynı zamanda onlarla uyum içinde olmamıza imkan tanıyan yegane şey sevginin gücüdür. Sevgi yasası, ne yaparsak yapalım olumlu ve kalıcı sonuçlar elde etmek istiyorsak, bunun mutlak şekilde sevgiyle hareket etmemizle mümkün olabileceğini ifade eder. Bu nedenle, öncelikle yaşamın tüm alanlarında önce sevgiyi yeşertmenin yollarını aramalı ve onu tüm eylemlerimizin kılavuzu haline getirmeye çalışmalıyız.
Hayatın 11 gelişim yasası, yaşam yolculuğumuz boyunca bizlere rehberlik eden ilkeler bütünüdür.
Tüm yasaların gücünü anladığımızda ve onlarla uyumlu bir şekilde hareket ettiğimizde, kendimiz ve herkes için daha iyi bir dünya ortaya çıkarabiliriz. Onlar sayesinde hayata daha bilge ve cesur bir şekilde devam edebiliriz. Buraya kadar anlattıklarımızı özetlersek: Olan her şeyin bizim iyiliğimiz için olduğunun farkında olarak yaşamda karşılaştığımız her şeyi bir öğrenme deneyimine dönüştürebiliriz. Değişime direnmek yerine, ona uyum sağlayarak, değişime yön verebilecek bir konuma gelebiliriz. Yaşamda her şeyden sorumlu olduğumuzu bir kez anladığımızda, tüm olumsuzlukları olumluya çevirebilme gücüne sahip olabiliriz. Kendi dengemizi koruyarak, içimizdeki eşsiz gücün varlığını daha iyi şekilde dışarıya yansıtabiliriz. Her şeyin bir sürecin eseri olduğunu anladığımızda, kendimize ve tüm dünyaya karşı daha sabırlı davranabiliriz. Eyleme geçmenin gücünü kullandığımızda ve disiplinli bir şekilde hareket etmeyi başardığımızda, yaşamdaki amaçlarımıza doğru emin adımlarla ilerleyebiliriz. Eşsiz bir potansiyelle var olduğumuzu unutmamalı ve dünyada fark yaratabilecek bir güce sahip olduğumuzu aklımızdan hiç çıkarmamalıyız. Son olarak, yaşamın özünde sevginin var olduğunu bilerek hareket etmeli ve yaptığımız her şeyde sevgiyi yeşertmenin yollarını aramaktan hiçbir zaman vazgeçmemeliyiz. Sevgiyle kalın..