Bir delikanlıyla bir genç kız birbirlerine çılgıncasına aşık olmuşlardı. Ve nişanlanmaya karar verdiler. Nişanlılar her zaman birbirlerine armağan sunarlar. Ama delikanlı yoksuldu, sahip olduğu tek zenginlik ona dedesinden kalan saatti. Sevgilisinin güzel saçlarını düşünerek, ona çok güzel bir gümüş tarak alabilmek için, dedesinden kalan saati satmaya karar verdi.
The young girl also did not have the money to buy a fiancee gift for the man she loved. He went to the biggest merchant of the place where he lived and sold his hair. With the money he got, he bought a gold shackle for the watch of the man he loved.
And when they met again on the day of their betrothal, the young girl gave him a shackle for the watch he had sold; a silver comb for the young girl to comb her cut hair.
Paulo Coelho – “Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım”