Düşleme Sanatı
Düşleme Sanatı, düş kurmanın ve düşleri yaşamanın sanatıdır. Düşleme sanatı, hayalindeki düşlere ulaşmak isteyen bizlere bir rehber görevi görür. Düşlemenin sanatsal yönü iki şekilde ifade edilir. İlk olarak düşlemek, ‘bireyselliği ve özgünlüğü’ içerirken ikincisi ise, bir ‘yaratma süreci’ni ifade etmektedir. Herkesin yaşamındaki düşler kişisel bir anlam taşır, bu nedenle kişiye özgüdür. Düşlemek ayrıca, kişinin kendi düşünü kurduğu ve düşünü yaşamaya çabaladığı bir yaratım sürecini ifade eder.
Düşleme sanatı düş’ü keşfetmeyi, düş’ü yaşamayı ve düş’e bağlı kalma çabalarını ifade eder. Bazıları için düş’ler örtünün altında kalmış vazolar gibidir. Örtüyü kaldırmak ve ortaya çıkarmak zaman ve çaba ister. Bazılarımız içinse o, apaçık ortadadır, ancak ona ulaşmak ve onu yaşamak için eyleme geçmek gerekir. En son aşama ise en zor olanıdır. Çünkü, düş’ü yaşamak bulutların üstüne çıkmak gibidir. Asıl mücadele bulutların üstünde kalmak için verilir. Düş’e bağlı kalmak, risk almayı, sabır ve kararlılık gösterebilmeyi ister. Bu süreci başarıyla atlatanlar için cennet, yeryüzünde var olmaya başlamıştır bile.
Düş’ü Keşfetmek
Bir düş yolculuğuna çıkmak, geri dönüşü olmayan bir serüvendir. Hayalinizi ve düş’lerinizi keşfetmek ve yaşamınızın amacına doğru yol almak sizi olduğunuzdan farklı bir yaşam düzeyine taşıyacaktır. Düş’ler bazen apaçık ortada değildir. O nedenle onu daha belirgin hale getirmek için bir keşif sürecine ihtiyaç duyulabilir. Bu sürecin uzunluğu kişiden kişiye değişim gösterse de belirli yönergelerle süreci kısaltmak mümkündür. Hazırsanız, hadi başlayalım! Bu yolculuk için şimdilik bir kalem ve bir kağıt yeterli olacaktır.
- Öncelikle hayatımıza yön veren güdü ve gereksinimlerinizi keşfetmekle başlayın, bunlar sizi amaca yönlendiren değerlerinizdir. Yaşamınızda en değer verdiğiniz şeyler nelerdir? Önem derecesine göre sıralayın ve bu değerlere ulaştırabilecek araçlar neler olabilir, düşünün. (başarı, güç, sevgi, saygı vs). (Reiss Profili’nden yararlanabilirsiniz)
- Özellikle çalışırken hissettiğiniz veya hissetmek istediğiniz hisler nelerdir? Başarı, sevgi, güç-kontrol, bağımsız olma, gelişme vs. (Gereksinimler linki).
- Her gün, gün içinde yaptığınız onlarca seçim ve verdiğiniz kararlar, sizin değerlerinizi en iyi ifade eden göstergelerdir. Acaba hangileri en başta geliyor? Öğrenmek, başarmak, eğlenmek vs.
- İş dışındaki yaşamınızda boş zaman uğraşınız veya bir hobiniz var mı? En çok ne yaparken kendinizi güzel duygular içinde buluyorsunuz? Bunları düşünün ve aklınıza gelenleri not alın. Belki de geçmişte zevk alıp da şu sıralarda fırsat bulamadığınız aktiviteler vardır.
- Kendinizi size en iyi anlatacak kişilere sorun. Nelerden hoşlandığınızı ve kim olduğunuzu bir de onlardan dinleyin. Onlar sizin kör noktalarınız hakkında tatminkar bilgiler verecektir.
- Hangi değerleriniz ve istekleriniz, düşünüzü yaşamanıza imkan tanırken, hangileri buna engel oluyor olabilir? (Örneğin hem dünyayı dolaşmak ister ve keşif duygusunu tatmak isterken, hem de ailenizle birlikte olmak istiyor olmanız gibi).
- Size bir şeylere yeniden başlama fırsatı verilseydi, neye, nerden başlamak isterdiniz? Zamanınızı bundan farklı mı değerlendirirdiniz? Daha çok neyi yaşamak isterdiniz?
- Başarısız olmanızın imkansız olduğunu, istediğinizi mutlaka gerçekleştireceğinizi bilseydiniz, gerçekten ne yapmayı veya ne olmayı isterdiniz?
Düş Hedefleri ve Eylem Planı
Düşleme sanatı, düş kurmanın yanında, düşleri yaşamanın sanatıdır. O nedenle artık düşleri yaşamanın adımlarını atıyoruz.
Yolu Temizleyin!
Düş’ünüzü yaşamanıza engel olabilecek şeylerin bir listesini yapın. Muhtemel engeller neler olabilir? Alışkanlıklar, inançlar, maddi ve manevi engeller vs. Bunları aklınıza geldiği gibi yazın. Bunların gerçekten engel olup olmadıklarını sonra değerlendirirsiniz.
Alışkanlıklarınızı Gözden Geçirin!
Size, Düş’ünüzü yaşamanızda engel olabilecek olumsuz alışkanlıklarınız nelerdir? Onlardan kurtulmak kolay değildir ve muhtemelen kişiliğinizin bir parçası olmuşlardır. En azından onları bir bir ortaya koyun ve tanıyın. Kurtulmak için hepsiyle aynı anda mücadele etmeyin. Sıraya koyun ve her biri için ayrı zamanlar belirleyin. Bunun için belirli motivasyon tekniklerini kullanabilirsiniz (Kişisel Değişim Yönetimi)
İnançlarınızı Yeniden Değerlendirin!
Hangi inançlarınız ve tutumlarınız şimdiki durumunuzu devam ettirmenizde etkili olmaktadır? Kendiniz için ve hayata dair olumsuz gördüğünüz tüm inançlarınızı ortaya koyun. Korkularınız ve endişeleriniz de buna dahildir. Bunların çoğunun, kısıtlayıcı ve genellikle de yersiz inançlar olduğunu fark edeceksiniz. Örneğin, başarıya dair inançlarınız olabilir. Daha önce bunu başaran olmadı veya yeterli eğitimim yok vb. gibi. Bunlarla başa çıkabilmek belirli soru kalıplarının yardımıyla olabilir.
Kumanyaları Hazırlayın!
Bir yolculuğa çıkmayı planladığınızda, yanınıza almanız gereken şeyler vardır. Çünkü yolculuk sırasında bunlara ihtiyaç duyabilirsiniz. Bazılarını da yoldan alabilirsiniz. Bunları nasıl ve nerden elde edebilirsiniz? Tıpkı bu kumanyalar gibi ‘Düş’ünüzü yaşamanızda gerekli olabilecek temel becerilerinizi belirleyin ve onları geliştirmeye başlayın. Unutmayın, eğer belirli becerilerde yeterli olmadığınızı düşünürseniz eylemsizlik içine girebilirsiniz.
Kaynaklarınızı Ortaya Dökün!
Düş’ünüze ulaşmanızda kimler yanınızda olabilir? (baba, amca, arkadaşlar, eş, kardeşler). Onlar sizin için manevi destek görevi de görebilir. Unutmayın manevi destekler, maddi destekler kadar, hatta daha fazla bile önemli olabilir. Maddi kaynaklarınız nelerdir? Bunun için kişisel sermayeniz ve birikimleriniz neler olabilir? Ayrıca, daha önce sahip olduğunuz deneyimler ve bilgi birikiminiz bazen parasal kaynaklardan daha önemli olabilir.
Düş’e Yol Açın!
Düş’ünüzü yaşamaya başlayın, ve bu sürecin her dakikasını hissedin. Bu hazzı almaya hemen almaya başlamalısınız ki, Düş’lerini kurduğunuz amaca yönelmenizin ne kadar doğru bir karar olduğunu anlayabilesiniz. Öncelikle önemli bir karar verip Düş’ünüzün yaşamınızdaki genişliğini ve önceliğini belirlemelisiniz. Siz yeni bir yaşama doğru yolculuğa başladınız ve Düş’ünüze hak ettiği değeri vermelisiniz. Onu yaşamınızdaki öncelikler listenizin en başına yerleştirin. Artık yaşamınızı düşünüze göre planlamaya başlayın.
“Düş” Hayatınızı Kaplasın!
Düş’e çelikten halatlarla bağlanın. Ona sadakat gösterdikçe, onun da size bağlı olduğunu her koşulda göreceksiniz. Her gün yaptığınız şeyler sizi düş’lerinize ulaştıracak eylemler mi? Düşünüzün bir parçası değilse, sizin hayatınızdaki yeri nedir? Kendinize samimi olarak şunu sorun: Hala o eski yaşamınıza ait olan şeylerle Düş’ü yaşamanız mümkün mü?
Düş’e Bağlı Kalmak
“Düş Yolcusu” için Motivasyon Teknikleri
Bir ‘düş’e adanmanın nedenleri nelerdir? Aklınıza gelen her şeyi yazın. Böyle bir süreçten ne bekliyorsunuz. Benim aklıma gelen ilk neden, daha anlamlı bir hayat yaşamak ve kendi seçtiğim yolu izleyebilme özgürlüğüdür.
- “Düş Panosu” oluşturun. Buraya düşünüzü size hatırlatacak her ne varsa yapıştırın. Resim, yazı, fotoğraf, simgeler, afişler, sahip olmak istediğiniz araba, ev vs.
- “Yaratıcı İmgeleme” yapın; Kendinizi düşünüzü yaşarken görün, ona sahip olduğunuzu, onun var olduğunu hissedin. Bunu her ne zaman isterseniz yapabilirsiniz. Rahatsız edilmeyeceğiniz her ortam imgeleme için müsaittir.
- Düşünüz için ekstra zaman yaratın. Gün içinde etkisiz ve verimsiz kaldığınız zamanları belirleyin. Tam bir hafta boyunca yaptığınız faaliyetleri listeleyin. Bu size verimsiz geçen zamanlarınıza dair bir farkındalık kazandıracaktır. Bunları tespit edin ve gittikçe düşünüzü yaşamaya daha fazla zaman ayırmaya çalışın. Gerekirse daha az uyuyun. Her gün 15 dakika az uyuyarak uyku sürenizi 5 saate kadar düşürebilirsiniz. Daha fazlası için özel çaba harcamanız gerekebilir ama bir saat az uyumak, toplamda size 1 yıl içinde 15 güne yakın artı bir zaman kazandıracaktır.
- Teknolojiden yararlanın. Günün koşuşturmacası içinde kararlılığınızı korumak ve düş yolunda kalabilmek kolay değildir. Kendinizi her türlü imkandan faydalanmak için serbest bırakın. Örneğin telefonunuza, düş’ünüzü hatırlatan alarmlar kurun, bilgisayarınızın her yerine motive edici cümleler yazın. Düşünüzü hatırlatan bu iletiler sayesinde düşünüzden uzaklaştıran bir eylem içinde bulunduğunuzda kendinizi tekrar düzenleyebilirsiniz.
- Geçmişiniz siz değilsiniz. Vücut hücreleri kendini her 3 yılda bir tümüyle yenilemektedir. Bunun anlamı şudur; kendinizi ifade ettiğini düşündüğünüz her şey tümüyle başka bir ben’in icraatları olarak kalmaktadır. Ancak yeni bir başlangıç için 3 yıl beklemenize gerek yok, hemen şimdi düş’ün güvenli kollarına bırakın kendinizi. Siz nereyi düşlüyorsanız oraya aitsiniz.
- Negatif motivasyonu kullanın. Bazen kendimizi daha iyi motive etmesi için bir sürü borcun ve sıkıntının içine soktuğumuzu fark ederiz. Genelde motivasyonun negatif etkisinden faydalanmayı bilen insanların (bilinçsizce de olsa) tercihidir bu. Eğer ‘düş’e giden yolda negatif motivasyonu kullanmak size enerji veriyorsa, durmayın, işinizden ayrılın, kendinizi borcun altına sokun. Buna yaparken düş’ün güvenlik alanında olacağınızı hatırlamanız yeterlidir.
- Kendi öykünüzü yazın. Kendinizi üçüncü bir kişinin gözüyle anlatan bir öykü yazın. Yazarken ayrıca, bu koşullardaki birine nasıl tavsiyelerde bulunurdum ve ona nasıl yardımcı olabilirdim diye sorular sorun kendinize. Bu şekilde, kendinizi tarafsız bir gözle değerlendirecek ve kendinize farklı bir perspektifle bakabileceksiniz. Olumlu ve tarafsız olun. Örneğin şöyle diyebilirsiniz. O farklı biriydi, kendi savaşını veriyordu…bu problemin iyi tarafı şu olurdu…ona bu açıdan bakmasını tavsiye ederdim..vb.
- Yolunuza çıkan engelleri yeni bir çerçeveye oturtun. Düş’ünüz sizin ne kadar samimi olduğunuzu öğrenmek için sizi zorluklarla sınayacaktır. Büyük bir terslikle karşılaştığınızda, buna sevinin çünkü bu sizin samimiyetinizi ve direncinizi ölçen bir sınavdır, daha doğrusu bu bir armağandır. Bunlar düş’ünüzün değerini artıracaktır. Kendinize, bir terslik olduğunda “bunu iyi tarafı ne olabilir?” diye sorun. Kendinizi iyi taraflarını bulmaya zorlayın ve bunun bir “öğrenme fırsatı” olduğunu düşünün.
- Düşünüzü göz önünde tutun. Memento (Akıl Defteri) filminde, kısa süreli hafızasını kaybeden bir adamın karısını öldüren katili bulmak için, vücudunun her yerine bu amacını hatırlatacak dövmeler yaptırdığı anlatılıyordu. Hafızamız sanıldığı kadar iyi değildir, özellikle çevremizde dikkatimizi dağıtan pek çok unsur varken. Tekrarlar ve dikkat hafızayı canlı tutan en önemli faktördür. Dövmeyi yaptırmamız şart olmasa da, eğer düş’ü hatırlatacak daha etkin yollar bulamazsak, kendimizi düş yolumuzdan çok farklı yerlerde bulabiliriz.
- Düşçe konuşmaya başlayın. Düşçe, düşlerini yaşayanların (yeni) dilidir. Düşlerini yaşamak farklı bir yaşam biçimidir. Bu hayatın kendine göre farklı bir konuşma jargonu vardır. Örneğin bu kişilerin dilinde yapmalıyım yerine, yapmayı seçiyorum ifadesi varken; imkansız, zorundayım gibi ifadeler bulunmaz. Ve sözler, düşünceyi şekillendiren temel unsurdur. N. Chomsky, “dönüşümsel dilbilgisi” adını verdiği kuramında sözcüklerin, deneyimleri ve düşünceleri etkileyerek, hislerimizi nasıl dönüştürdüğünden bahseder. Seçtiğimiz sözcükler o kadar önemlidir ki, deneyimlerimizi ve algılarımızı yeniden şekillendirebilecek güce sahiptir.
- Koçluk alabilirsiniz. Düşünüzü yaşamak sizi zaman içinde zorlayacaktır. O süreçte yardım alabileceğiniz bir koçun rehberliği sizi zorluklara karşı, daha kuvvetli ve dayanıklı tutabilir. Sürecin tümünde olmasa bile zorlandığınız kısımlarda koçluğa ihtiyaç duyabilirsiniz. Eğer çevrenizde koçluk alabileceğiniz kişiler yoksa, koçluğu e-motivasyon.net üzerinden online olarak deneyebilirsiniz.
- Düşümü kimlerle paylaşabilirim? Düşünüzü yaşamak ve günümüz koşullarında pek çok zorlukları ortaya çıkaracaktır. En önemli sonuçlarından biri ise, finansal açıdan ayakta durmak ve bazı gereksinimleri karşılama zorunluluğudur. Burada kendinize sorabileceğiniz kritik sorular size yardımcı olabilir. Düşümü yaşarken kimlere yarar sağlayabilirim? Bana bu yararlar karşılığında kimler para ödemeye razı olur?
- Sürecin neresindesiniz? Düşünüzle ilgili sürecin hangi kısmındasınız? Her şey yolunda mı, yoksa belirli yardımlara ve becerilere gereksiniminiz oluştu mu? Tam olarak neler yaptınız, daha neler yapacaksınız? Unutmayın, önemli olan şey, bu süreçten haz alıp almadığınızdır? Eğer bu süreçten yeterince mutluluk duyamıyorsanız, zorluklara karşı direnciniz kırılgan olacaktır.
- Sizinle aynı tutkuları paylaşan insanlara ulaşın. Dünyayı dolaşmak mı istiyorsunuz ya da küçük bir tekneyle okyanusa açılmayı mı? Benzer hedefleri düşleyen insanlarla tanışmak istemez misiniz? Ya da bunları daha önce denemiş insanların fikirlerini almayı? Böylelikle birlikte büyük bir sinerji yaratabilir ve deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.