Bu Konuda Ne Yapabilirim?
Kendinizi herhangi bir konuda endişeli bulduğunuz zaman, kendi kendinize şu eylem sorusunu sorun: “Bu konuyla ilgili olarak hemen şu anda ben ne yapabilirim?”
Sonra hemen bir şey yapın. Her ne olursa olsun. Herhangi bir küçük şey.
Yaşamımın çoğunda, zamanımı endişelendiğim her zaman kendime yanlış soru sorarak harcamışımdır. Kendi kendime hep, “Bu konuda ne düşünmem gerek?” diye sormuşumdur. Neyse ki, sonunda, bunun yerine şu doğru soruyu sorduğum zaman çok daha mutlu olduğumu keşfedebildim: “Bu konuda ne yapabilirim?”
Bir gün, bu endişelenme alışkanlığımı tümüyle değiştiren bir eylem sistemi buldum. Endişelendiğim beş konuyu bir listede topluyordum. Bunlardan, örneğin dördü, işle ilgili projeler, beşincisi de oğlumun herhangi bir öğretmeniyle arasındaki sorun olabilirdi. Daha sonra, bu konulardan her birine, her ne olursa olsun, yapabileceğim bir şeyler bulup yapmak için beşer dakika ayırıyordum. Böylece, endişelendiğim tüm konulara toplam yirmi beş dakikamı ayırıp her biri için bir şeyler yapıyordum. Asla daha fazla zaman harcamıyordum. Böyle olunca da, hiçbiri bütün günümün üzerine çöreklenmiyordu.
Bitmiş İşler Sepeti
Sonra bundan bir oyun çıkarmayı da başardım. Listedeki ilk proje, yeni bir eğitim kursu için belirli bir sürede yetişmesi gereken bir seminer çalışma kitabı hazırlamaktı. Beş dakikamı, o kitabı hazırlamak için yazmaya ayırıyordum. Bu süre en çok iki sayfa yazmama yetebiliyordu belki, ama bana büyük bir ferahlık veriyordu. Çünkü nihayet o işi yapmaya başladığımı görüyordum. Sonra iki numaralı endişe konuma geçiyordum; bir müşteriyle sıkıntılı bir kontrat konusunda toplantıya. Müşterimi arıyor, telefonla bir randevu günü ve saati belirleyip ajandama not alıyordum. Bu da çok iyi geliyordu. Üçüncü endişe konum, yanıtlamam gereken bir yığın mektuptu. Yanıtlanacaklar yığınında beş dakika içinde yanıtlayacaklarımı çekip, mektuplarımı hazırlayıp “bitmiş işler sepetime” katıyordum. Bu da bir doyum duygusu veriyordu. Dördüncüsü, üzerinde çalışılması gereken bir gezi programıydı. Programıma bakıp turizm acenteme geziyle ilgili önerebilecekleri seçenekleri bana fakslamalarını istediğim sesli bir mesaj bırakıyordum telesekretere.
Son olarak da oğlumla ilgili konuya geçiyordum. Önüme boş bir kağıt çekip oğlumun öğretmenine kısa bir mektup yazıyor, oğlum hakkındaki endişemi anlatıp öğretmeninin onun için yaptığı şeyleri desteklediğimi belirtiyor, olabildiğince yakın bir zamanda üçümüzün bir araya gelip bazı konularda anlaşmaya varmamızı öneriyordum.
Bunların tümü yalnızca yirmi beş dakikaya sığıyordu. Böylece, beni en çok endişelendiren beş sorun artık bir endişe olmaktan çıkıyordu. Sonra tekrar başa dönüp, her birini sonuçlandırmak üzere kaldığım yerden çalışmama devam ediyordum.
Hemen şu anda, bu konuda yapabileceğim en küçük şey nedir?
Eğer sizi endişelendiren bir şey varsa, o konuda mutlaka bir şeyler yapmalısınız. O endişeyi tümüyle ortadan kaldıracak çapta bir şey olması gerekmez; yeter ki o sorunla ilgili herhangi bir şey olsun. Ne denli küçük bir şey yaparsanız yapın, üzerinizde çok büyük bir etkisi olacağını göreceksiniz. Çünkü bir şeyler yapmayı başarmış olacaksınız.
Gelecekte, herhangi bir şey hakkında endişeleneceğiniz zaman kendi kendinize şunu sorun, “Hemen şu anda, bu konuda yapabileceğim en küçük şey nedir?” Sonra da o düşündüğünüz şeyi yapın. Ama asla şu soruyu sormayı aklınıza getirmeyin, “Bu sorunu tümüyle ortadan kaldırmamı sağlayabilecek ne yapabilirim?” Çünkü bu soru sizin herhangi bir eyleme girişmenizi hiç de sağlayamaz.
Endişelerinizin üstüne eylemle gitmek, sizi dikkatinizi başka konularda odaklayabilmek için özgürleştirecektir. Yaşamınızdan korkuyu ve belirsizliği kaldıracak ve sizi yeniden istediğiniz şeyi yaratma konusunda denetim gücüne kavuşturacaktır.
Steve Chandler – “Kişisel Başarı İçin 100 İpucu”